Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükünün davalı/alacaklıda olup, alacaklının hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumunda olduğu, borçlunun bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmesi ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmesi halinde bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfetinin davacı borçluya düşeceği-
Alacaklının yaptığı işlemler ile itirazın kapsamının tamamen öğrenildiği anlamına gelmediğinden İİK’nun 67. maddesinin tebligatı şart koşan açık hükmüne aykırı bir şekilde itirazın alacaklı tarafından haricen öğrenilmiş sayılmasını varsaymanın mümkün olmadığı-
Alacaklının ikamet ettiği yerin BK’nun 73. (TBK m.89) maddesi uyarınca yetkili olup olmadığının belirlenebilmesi için, öncelikle borçlunun bu itirazı incelenerek, taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığının ve icra takibinin gerçekte bir para alacağına dayalı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
Mahkemece, davacı vekilinin dilekçesindeki tefrik ve vazgeçme talepleri dikkate alınıp, gereği yapıldıktan sonra menfi tespit, istirdat ve işyeri teslimi istemleri yönünden dosya kapsamına göre karar verilmesi gerekirken, tüm talepler yönünden yetkisizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takip konusu çekin sol alt köşesinde keşidecinin aynı zamanda TC kimlik numarası da olan vergi kimlik numarası ile keşidecinin banka iban numarası yanında "Çarşamba/Samsun" ibaresinin yer aldığı, bu durumda icra takibine konu çekin keşide yerinin, keşidecinin kimlik bilgileri yanında yazılı bulunan "Çarşamba/Samsun" olduğunun kabulünün zorunlu olduğu-
Bozma ilamında mahkemeye tevdi edilmesinin gerekliliğine işaret edilen bono, aslında duruşmada yerel mahkemeye ibraz edilmiş olup, bononun Yazı İşleri Müdürlüğü kasasında muhafaza edildiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, hal böyle olunca; bono aslının mahkemeye tevdi edilmiş olduğuna ilişkin Yerel Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olduğu-
Şikayetçi borçlunun soyut iddiası dışında fesat olgusu ispat edilemediği gibi, ihale tutanağında ihale bitiş saatinin bulunmadığının şikayetçi tarafından ileri sürülmediği ve ihalenin saatinden önce bitirildiği de iddia ve ispat edilmediğine göre, mahkemece ihalenin feshi isteminin reddinin gerekeceği-
Davalı-borçlunun, davacının cevap dilekçesine cevap verdiği dilekçenin arka sayfasının istek bölümünde açıkça %40’dan az olmamak üzere lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşıldığından mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
İtirazın iptali davasının esasa ilişkin nedenle reddedilmesi halinde davalının talebi üzerine alacaklı olduğunu iddia eden tarafın icra inkar tazminatına mahkum edileceği ve buradaki talebin davanın her aşamasında yapılabileceği-