Usul bozmalarının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Yaşlılık aylığının bir kısım çalışmalarının sahte olduğunun tespiti üzerine iptal edilmesi karşısında yeni bir tahsis talebi olmadan yaş şartını gerçekleştirdiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanmasının mümkün olmadığı, sahte sigortalılık ile meydana gelen sonuca davacının sebebiyet verdiği, Kurumun da yeni tahsis talebi üzerine davacıya 01.04.2018 tarihinden itibaren aylık bağladığı ayrıca davacının iptal edilen hizmetlerinin fiili çalışma olduğunun tespitine yönelik talebinin bulunmadığı-
Dava dışı işyerinden yapılan bildirim öncesine ilişkin olan ve uyuşmazlık konusunu oluşturan çalışmalarının 30.05.2008-30.09.2008 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirilen hizmetleri ile blok çalışma oluşturması hâlinde hak düşürücü süre söz etmenin mümkün olmadığı-
Davacının yurt dışında bulunduğu ve geçirdiği kaza nedeniyle çalışmadığı tarihler gözetilerek, dava dışı şirketlerde çalışması bulunduğunun tespiti hâlinde anılan çalışma dönemi öncesi yönünden hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususu irdelenip ayrıca davacıya çalıştığı işyerleri sorulduktan sonra bildirim yapan işyerlerinin davalı şirketten bağımsız ve farklı olduğunun belirlenmesi durumunda dava dışı işverenlerin davaya katılımları sağlandıktan sonra işçilik alacağı dosyasının kesinleştiğinin anlaşılması hâlinde sonucu da gözetilmek suretiyle hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin ve kendiliğinden araştırma ilkesine tâbi davalardan olduğu dikkate alınarak araştırma genişletilmek suretiyle deliller toplanması sonrasında dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre infaza elverişli bir karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda çelişkili ve infaza elverişli olmayan hüküm kurulup kurulmadığı- Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki bulunan İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 01.01.1992-12.11.2004 tarihleri arasındaki eksik hizmetlerin tespiti istemiyle açılan davada hükmün gerekçe bölümünde çekişmeli vakıalar ve toplanan deliller gösterilip delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi yapılarak varılan sonuç belirtilmiş, hüküm sonucunda (fıkrasında) ise gerekçeye uygun biçimde hangi tarihler arasındaki istemin kabul edildiği, hangi tarihler arasındaki istemin reddedildiği açık ve tereddüt oluşturmayacak şekilde belirtilmek suretiyle infaza elverişli hüküm kurulmuş olduğu-
İddia olunan çalışmanın gerçek bir çalışma olup olmadığı konusunda dinlenen tanık beyanları arasındaki çelişkiler mevcut olduğundan bu çelişkilerin giderilmesi, davalı apartmanda ikamet edenler davanın sonucundan etkilenebilecek kişiler olması nedeniyle kamu tanığı olarak dinlenilmesi mümkün olmadığından tespit edilecek kamu tanıkları ile davalı işyerine komşu olan işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları yoksa işyeri sahipleri ve dinlenmeyen diğer apartman sakinlerinin beyanları alınarak ve ayrıca davacının eşi adına uyuşmazlık konusu dönemde bildirim yapılan dava dışı işyerlerindeki çalışmalarının şehir dışında geçip geçmediği, çalışma şekli ve süreleri, aynı tarihlerde hem davalı apartmanda hem de bu işyerlerinde çalışıp çalışamayacağı, davacının uyuşmazlık konusu dönemde davalı apartmanda kapıcı olarak fiilen çalışıp çalışmadığı, çalıştığının anlaşılması hâlinde çalışma şekli ve tam süreli mi yoksa kısmi süreli mi olduğu kuşkuya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi, oluştuğu takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hak düşürücü sürelerde gözetilerek dosya kapsamı birlikte değerlendirilip sonucuna göre infaza elverişli bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının iptal edilen uyuşmazlık konusu çalışmalarının gerçek ve fiili olup olmadığının tespiti amacıyla mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı- Davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri gerekirse davacının beyanı da alınmak suretiyle tespit edilmeli, davacının uyuşmazlık dönemi kapsayan adres kayıt bilgileri temin edilerek ....'nun Kurum raporundaki beyanı ile mahkemede alınan beyanı arasındaki çelişkiler giderilmeli, komşu işyeri tanığı olarak beyanı alınan kişilere ait işyeri kayıt ve belgeleri de celbedilmek suretiyle bu kişilerin beyanları denetlenmeli, tanık beyanları arasında çelişki oluşması hâlinde bu çelişkiler giderilerek bu kapsamda yapılacak araştırma ile davacının çalışmasının gerçekliği ve fiili olup olmadığı hususu tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ücrete ilişkin iddianın HMK 200 ve 202 kapsamında yazılı delil ile ispat etmesinin gerekip gerekmediği ve ücret net 7.000,00 TL kabul edilerek diğer işçilik alacaklarının yanı sıra bakiye ücret alacağının tahsiline ilişkin kesinleşen işçilik alacağı davasında verilen karara istinaden yapılan ödemenin son ay prime esas kazancına dahil edilerek toplanan delillerden elde edilecek sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği- Uyuşmazlık konusu dönem itibariyle uygulanması HMK 200 ve 202 nci maddelerindeki hüküm kapsamında davacının 2017 yılı Ağustos ayından sonraki dönemde aylık ücretinin 7.000,00 TL olduğu yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği ve işçilik alacakları davasında hüküm altına alınan ve ödenen miktarların 5510 sayılı Kanun'un 80 inci maddesi uyarınca son ayın prime esas kazanca dâhil edileceği gözetilerek toplanan delillerden elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının davalı işverenin kardeşi olduğu gözetildiğinde dava konusu çalışmanın aile içi yardımlaşma kapsamında kalıp kalmadığının araştırılmasının ve ayrıca davalı işveren aleyhine dava açan diğer kardeşlere ait dava dosyalarındaki iddia ve bildirimler dikkate alınarak gerekirse işyerinin kapsam ve kapasitesi bilirkişi tarafından belirlenip eksik bildirim olup olmadığının ve komşu işyeri tanıkları yeniden dinlenilerek çalışma şekli ve süresinin açıklığa kavuşturularak çelişkiler de giderilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davacının davalı işverenin kardeşi olduğu gözetildiğinde dava konusu çalışmanın aile içi yardımlaşma kapsamında kalıp kalmadığının araştırılmasının ve ayrıca davalı işveren aleyhine dava açan diğer kardeşlere ait dava dosyalarındaki iddia ve bildirimler dikkate alınarak gerekirse işyerinin kapsam ve kapasitesi bilirkişi tarafından belirlenip eksik bildirim olup olmadığının ve komşu işyeri tanıkları yeniden dinlenilerek çalışma şekli ve süresinin açıklığa kavuşturularak çelişkiler de giderilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-