Borçlunun borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi halinde kendisini bir vekille temsil ettiren alacaklı yararın vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda, bunun fer'isi niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, bunlar hakkında da bir karar verilmesi yani dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tespit edilip, o tarafın HMK. mad. 323'de belirtilen yargılama giderlerine ve bu kapsamda sayılan vekalet ücretine mahkum edilmesi gerektiği-
Bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda, bunun fer'isi niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tespiti ile, o tarafın HMK. mad. 323 gereğince yargılama giderlerine ve bu kapsamda sayılan vekalet ücretine mahkum edilmesi gerektiği-
Davayı kazanan taraf lehine, diğer yargılama giderleri ile birlikte, Avukatlık Kanunu mad. 169 uyarınca, vekalet ücreti ödenmesine hükmedilmesi gerektiği (HMK. mad. 323/1-ğ)- Mahkeme tarafından, bu vekalet ücretinin hesabında, davayı kazanan tarafın avukatı ile arasındaki vekalet ücreti sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin değil; Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri esas alınacağı ve avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağı (AK m. 168/3)- Avukatlık Ücret Tarifesinin 12/1 uyarınca; hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise; ilgili avukatlık ücretinin, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekeceği- Davacı, asıl davada dava dilekçesi ile teminat tutarının, takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, derdest takipli borca teminat olmak üzere icra dairesinin hesabına teminat olarak aktarılmasına karar verilmesini istemiş olup, bu haliyle davacının istemi, "depo edilen bedelin tahsili"ne yönelik olduğundan, "takibe konu alacağın, gayri nakdi olduğu"nun kabul edilemeyeceği ve bu durumda davalı yararına nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından Yasa'daki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu ve yasal düzenlemeler karşısında alacaklıların bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- "Aynı ilama dayalı birden fazla alacaklı için ayrı ayrı icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
İki haklı ihtar nedeniyle tahliye ve kira farkı alacağı istemi ile açılan davada alacak talebinin reddine, tahliye talebinin kabulüne karar verildiğinden her iki talep yönünden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği-