İhtiyati haczin kesin hacizlere iştirakini düzenleyen İİK’nun (30.7.2003 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı Yasa ile değişik) 268. maddesine göre önceki tarihli ihtiyati haczin, henüz kesinleşmediği bir dönemde, bir başka alacaklı tarafından konulan kesin hacze iştiraki için, aynı Yasa’nın 100. maddesindeki şartları da sağlaması gerekeceği; somut olayda şikayetçinin takibi anılan hükümde gösterilen belgelerden birine dayanmadığından, bu şartın yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği- Kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takipte ihtiyati haczin, ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğünün ve genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali davasında karar tarihinin, ihtiyati haczin kesinleşme tarihi olduğunun gözden kaçırılmasının kabul şekli itibarıyla doğru olmayacağı-
Birden fazla uygulanan ihtiyati hacizler arasında ilk önce kesin hacze dönüşen haczin ilk haciz niteliğini alacağı, bu hacze iştirak edebilecek olanların ise İİK 100 ve 268. maddelerine göre belirleneceği-
Sıra cetvelinin; kesin hacizlerle, ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüştükleri tarihlere göre düzenleneceği- İhtiyati tedbirler, sıra cetveline alınmayacağından, ihtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşerek bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alarak, İİK. mad. 268 şartlarında, önceki hacizlere iştirak edeceklerinden, sıra cetveline yönelik uyuşmazlığa bakan mahkemece; davanın taraflarınca açılan tasarrufun iptali davalarında tapu sicil müdürlüğüne yazılan yazıların ve dolayısıyla tapuya verilen tedbir şerhleri içeriklerinin, taşınmazın devrini engelleme amacını güden "ihtiyati tedbir" mi, yoksa "ihtiyati haciz" mi olduğunun belirlenmesi gerektiği- İhtiyati tedbirin sonradan ihtiyati hacze dönüştürülmesinde, ihtiyati tedbirin konulduğu önceki tarihin değil, ihtiyati haczin tapuya işlendiği tarihin dikkate alınması gerektiği- Sıra cetveline, borçlu ile alacaklının anlaşarak, üçüncü kişilerden mal kaçırma kastı ile gerçekte mevcut olmayan bir alacağın oluşturulduğu iddiası ile itiraz edildiğinde, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve.davalı alacaklının, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle ispatlamak zorunda olduğu- Alacağın temliki halinde temlik edene karşı ileri sürülebilecek iddiaların temlik alana karşı da ileri sürülebileceği; temlik alanın da, temlik edenin dayandığı hukuki sebeplere dayanabileceği- Alacağın mevcut olmadığının anlaşılması halinde, davalıya sıra cetvelinde ayrılan payın, öncelikle davacının alacağının ödenmesine tahsisine (İİK.m.235’e kıyasen) karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haczin kesin hacze ne şekilde iştirakinin İİK. mad. 100‘deki şartlarla mümkün olacağı, hacze iştirak paranın vezneye girdiği ana kadar mümkün olduğundan şikayet olunan banka tarafından konulan ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinin, itirazın iptali davası nedeniyle sonraki bir tarihe isabet edeceği anlaşıldığından, ilk hacze iştirak edemeyeceği-
Önceki tarihli ihtiyati haczin sonraki tarihli kesin hacze iştirak edebilmesi için, ihtiyati haczin infazından sonra fakat kesinleşmesinden önce konulmuş kesin bir haczin bulunmasının ve ihtiyati haciz sahibi alacaklının İİK.nun 100. maddesinde gösterilen şartları taşımasının gerekli olduğu-
Tasarrufun iptali davasının birden fazla alacaklı tarafından açılması ve davaların kabulü halinde dava açan alacaklılara hacze iştirak koşulları gözetilerek ödeme yapılmasının gerekeceği-
İhtiyati haciz masraflarının satış tutarından alınmasının gerekeceği, davalının dosyasında sürelerden feragat edilmesinin 3. kişilerin haklarına tesir etmeyeceği, davacı ihtiyati haciz alacaklısının haczi davalının haczinden sonra kesin hacze dönüştüğünden, ihtiyati haciz alacaklısının alacağının İİK. 268/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmadan garame yapılmasının mümkün olmadığı, bu yönü gözetmeyen sıra cetvelinin iptalinin gerekeceği-
Şikâyetçinin takibinin dayandığı belgenin (kambiyo senedinin) İcra ve İflas Kanunu'nun 100 üncü maddesindeki şartları taşımadığı göz önüne alındığında, İİK. mad 268'inci maddesindeki iştirak imkânından yararlanamayacağı-
Sıra cetveli düzenlenirken ihtiyati tedbirlerin dikkate alınmayacağı-
Tasarrufun iptâli davası sırasında verilen ihtiyati haczin, "tasarrufun iptâli kararı" ile kesin hacze dönüşeceği (İİK. 264/III hükmünün burada uygulanmayacağı)–