Satışa çıkartılan çekişme konusu taşınmazın ihalesine davacı adına katılmak üzere anlaşan ve aynı zamanda davacının avukatı olan davalının anılan taşınmazı adına ve eşi diğer davalı adına tescil ettirmek suretiyle vekâlet görevini kötüye kullandığı, diğer davalının davalının eşi ve davacının vekili olması sıfatıyla durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu belirlenmek suretiyle tapu kaydının iptali ve tescil isteğinin kabul edilmiş olması ve davacının aynı taşınmazın birinci ihalesi için yatırmış olduğu teminat bedelinin birinci ihale sonuçsuz kaldığı halde davacıya iade edilmediği tespit edilerek maddi tazminat isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davacı ihale bedeli olarak davalılar hesabına para havale etmiş ise de, daha sonra davalıların anılan paranın bir kısmını vekâlet ücreti olarak ayırıp kalanını davacıya iade ettikleri anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın ihale bedeli olan meblağın TBK. mad. 97 uyarınca mahkeme veznesine depo etmesi için davacıya önel verilmesi, anılan bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi sağlandıktan sonra tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline, ihale bedelinin de davalılara karar kesinleştiğinde ödenmesi şeklinde bir karar verilmesi gerektiği- Müvekkili adına ihaleye girerek satın aldıkları taşınmazı müvekkili adına tapuya tescil ettirmeyen davalı avukatların bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilemeyeceği-
Gayrimenkul rehni bakımından geçerliliği olan 4721 s. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 873. maddesinin inanç sözleşmelerine dayalı temlike konu taşınmazlar bakımından uygulama yeri olmadığı-
Sözleşmenin eksik ifa edildiği savunmasının takas değil, mahsup niteliğinde olduğu-
Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamayacağı ve taşınmazın aynına ilişkin davanın nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu- Davalı tarafça, eksik işler bedeli alacağı ile zamanında ve sözleşmeye uygun olarak teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı alacağının bulunduğu savunulduğu, mahsup itirazı niteliğinde olan bu savunma üzerinde mahkemece re'sen durulması, taraflar arasındaki sözleşmede gecikme tazminatı kararlaştırılmamış ise de, BK'nın 106. madde hükmünden kaynaklanan ve sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan gecikme tazminatı alacağının koşulları oluşmuş ise miktarı ile; koşulları oluşmuşsa eksik ve ayıplı işler bedeli alacağının hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçlerine göre miktarı hesaplattırılıp, her iki alacağı toplamının faizsiz olarak davalı yükleniciye mahkeme veznesine 818 sayılı BK'nın 81. (6098 sayılı TBK'nın 97.) maddesi uyarınca depo ettirilmesi, depo edilen paranın karar kesinleştiğinde arsa sahibine ödenmesi koşulu ile (sözleşme hükümleri de dikkate alınarak) tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Mahkeme kararının, bozulmakla ortadan kalkacağı, bu itibarla mahkemenin, bozmaya uyduktan sonra, gereklerini yerine getirip, usuli kazanılmış haklara da dikkat ederek her bir talep hakkında yeniden hüküm kurması gerektiği- O halde, mevcut dosyada, birleşen bir kısım davalar hakkında, bu davaların kesinleştiğinden bahisle, HMK'nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı ve infazda da tereddüt oluşturacak şekilde, hiçbir hüküm tesis edilmemesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümleri yükleniciden teslim alıp kabul ettikten sonra üçüncü kişilere satmış ise; yeni mâlik üçüncü kişi, yükleniciye karşı hiçbir talepte bulunamayacağı, çünkü, yüklenici edimini arsa sahibine karşı yerine getirip inşaatı teslim etmekle borcundan kurtulduğundan, üçüncü kişi ancak, satıcısı olan eski mâlik arsa sahibinden, satış sözleşmesi nedeniyle istemde bulunabileceği- BK'nın 162. maddesi uyarınca, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan hakkın hiçbir temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmayacağı-Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmeyeceği (Aynı doğrultuda: HGK. 26.03.2008 T. 279/277; 23. HD. 21.03.2013 T. 327/1732)-
Taraflar arasındaki sözleşmede, davacı şirkete ödeme yapılabilmesi için, ödeme yapılacak aya ait aylık SGK prim belgesinin kurumca tasdikli suretinin ve SGK primi tediye makbuzunun, işçilere ait muhtasar vergi tahakkuk ve tediye fişlerinin davacı tarafından, davalı bankaya ibraz edilmesi gerektiğinin düzenlendiği, be nedenle, hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, öncelikli edim yükümlülüğünün davacıya ait olduğu-
İ.lı işleme dayalı olan dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu, inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesinin gerekli olduğu-
Taraflar arasındaki hukuki ilişki ticari iş (TTK md. 19/2) mahiyetinde olup, TTK'nın 8/1. madde hükmüne göre, uygulanacak faiz oranının serbestçe kararlaştırılmasının mümkün olduğu- BK'nın 81. maddesi (TBK md.97) uyarınca kendi edimini yerine getirmeyen taraf, kural olarak karşı taraftan talepte bulunamayacağı halde ve mevcut dosya kapsamına göre de, davacının öncelikle kendi edimini yerine getirmediği sabit olduğundan, davalı arsa sahibinin dava açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceği bu nedenle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği-
Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu, zira temlik alanın evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemesinin, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamasının onun hakkı olduğu- Eksik bırakılan işler ve eksik işler bedeli de saptanmış olduğundan bu eksikliklerin giderilmesi veya bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi için BK'nın 81. maddesi uyarınca davalılara önel verilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa, tazminat davasında, davalı üçüncü kişilerin yüklenicinin borcunu üstlenmek suretiyle eksik inşaatı tamamlayabilecekleri gibi, mahkemece belirlenecek eksik işlerle ilgili bedeli depo etmeleri koşuluyla tapu iptali ve tescil konusunda karar verilmesinin de mümkün olduğu; ortak yerlerde saptanan eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelini ve ortak gider kabul edilmesi gereken iskan masraflarını davacı arsa sahibinin sözleşmedeki paylaşım oranına göre talep edebileceği-