Vekilin özen sorumluluğunu yerine getirmemesi neticesinde doğan zararın tazmini istemine ilişkin davada, davalı yanca TMSF aleyhine yapılan takipteki ödeme emrinin iptal edildiği, iş davasındaki davalı şirketin fona intikal ettiği, şirket hakkında tasfiye işlemlerine başlanıldığı, davalı vekilinin TMSF kontorolündeki şirketlerin tasfiyesine dair yönetmelik vs mevzuata ve yasal prosedüre uygun olarak hareket etmediği, yapılan sıra cetvelinde davacının alacağının dördüncü sırada yer aldığı ve tahsilinin imkansız olduğu, davalı vekilin sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, somut olayda, borçlu şirketin tasfiyesinin tamamlanıp tamamlanmadığı, davalı vekil tarafından sıra cetveline karşı açılmış bir dava olup olmadığı, davacıya yapılmış ödeme olup olmadığı tespit edilmediği, anılan hususlar tespit edildikten sonra, davacının gerçek zarar miktarı, icra dosyaları da değerlendirilerek davalı vekilin vekalet görevini yerine getirip getirilmediğinin belirlenmesi için tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda en az üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesine dayanan ilişkilerde vekil edenin yararı ile bağdaşmayan eylem ve işlemlerden vekilin sorumlu olacağı- Vekil ile sözleşme yapan kişi iyiniyetli ise vekilin yaptığı sözleşmenin vekil edeni bağlayacağı; vekil ilesözleşme yapan kişi kötüniyetli ise bu sözleşmenin vekil edeni bağlamayacağı-
Vekilin, vekalet edenin yararıyla bağdaşmayan işlemlerden sorumlu olacağı- Vekil ile sözleşme yapan kişi iyiniyetli ise vekilin yaptığı sözleşmenin vekil edeni bağlayacağı- Üçüncü kişi, vekil ise işbirliği içinde, vekilin görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekilin işlemlerinin vekil edeni bağlamayacağı-
22. HD. 07.02.2019 T. E: 2016/25446, K: 2830-
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hâkimini bağlamayacağı- Davalı avukatın ihmalinin bulunup bulunmadığı tartışılan idare mahkemesinde açılan davalardan birinde idare mahkemesi "idari işlemin tebliğ tarihi, merkez disiplin kuruluna itiraz tarihinin dilekçede belirtilmediği ve itiraz başvurusunun dilekçeye eklenmediği" gerekçesiyle "eksiklikler tamamlanarak yeniden dava açılmak üzere" reddedilmiş olup tanık ifadesinde, "davalının davacıdan belgelerin önceden verilmesini talep ettiği ancak belgelerin ısrarla istenmesine rağmen verilmediğini, davacının, belgelerin çocuğu tarafından yırtılarak sobaya atıldığını söylediğini" beyan ettiğinden, davacı tarafından, istenen belgelerin davalı avukata verildiği ispat edilememiş olduğu- Diğer idare davanın davanın reddedilmesine de davalı avukata atfedilecek kusur tespit edilememiş olup her iki dosya yönünden davalı avukatın özen borcuna aykırı hareket ederek davacının zararına sebebiyet verdiği ya da davalı avukatın ihmalinin bulunduğu ispatlanamamış olduğu-
"Düzenleme şeklinde tanzim edilen vekaletname sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan, vekaletname gereğince yapılan işlemde muvazaa bulunduğunun kabul edilemeyeceği" şeklindeki görüşün isabetsiz olduğu- Vekaletnamenin geçerli olmasının, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Davacının vekilleri olan davalılara icra takibine konulmak üzere senet teslim ettiği, teslim tarihinde kambiyo senedi vasfında bulunan senedin zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, davalı avukatlar tarafından senet hamili hususunda hataya düşülerek kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, borçlunun icra hukuk mahkemesine yaptığı şikayeti süreden reddedilmiş ise de daha sonra Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı dava sonucu takibin iptaline karar verildiği anlaşılmakta olup, davacının zamanaşımına uğrayan senedin kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamamasından dolayı herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı hususun araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Boşanma, tazminat, nafaka, mal rejiminden kaynaklanan davalar sırasında, icra dosyalarından bugüne kadar avukatı sıfatıyla paralar tahsil eden davalının fazladan uhdesinde para kaldığı iddiasıyla vekil edenin açtığı ve asliye hukuk mahkemesinde görülen davada, davalı avukatın azlinin haklı olup olmadığı ve buna göre vekilin hak ettiği vekalet ücreti de hesaplanmak suretiyle vekilin fazladan vekalet ücreti tahsil edip etmediği belirlenerek sonuca gidileceği-
Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde, müvekkilin avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü olmadığı, avukatın, bu durumda, ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceği- Haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahip olduğu- Mahkemece yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-