"Hisse devrine" yönelik vekil sıfatıyla verilecek hizmetleri ifa etmekle yetkilendirilmiş davacı avukat ile davalı arasındaki avukatlık sözleşmesi gereği, davacı avukatın usulüne uygun şekilde müvekkilinin yazılı talimatları ile işlem yaptığını ispatlaması gerektiği- Davalı tarafça kabul edilmeyen, imza ihtiva etmeyen, ilgili yetkilinin elektronik posta adresine gönderildiği ispatlanamayan elektronik postaların ve suretten ibaret sözleşme taslaklarının delil gücünün olmadığı- Davacının sözleşmeyle yüklendiği iş ve işlemleri gereği gibi ifa ettiği kabul edilemeyeceğinden, azlin haklı olduğu gözetilerek bakiye ücret talebinin reddedilmesi gerektiği- "Davaya konu sözleşmenin münhasıran avukatlık mesleğinin yapabileceği işlere ilişkin olmadığı, uyuşmazlığın hukuk müşavirliği sözleşmesinden kaynaklandığı, bu durumda Avukatlık Kanunu’nun uygulama yeri bulmayacağı ve TBK’nın vekâlet sözleşmelerine ilişkin genel hükümler çerçevesinde ihtilafın çözümlenmesi gerektiği" şeklindeki görüşün "direnilen hususun yalnızca azlin haklı olup olmadığı noktasında toplanması" da gözetilerek HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Vekil ile sözleşme yapan kişi TMK. mad.3 anlamında iyi niyetli ise vekil ile yaptığı sözleşme geçerli olup vekil edeni bağlayacağı- Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağından vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olmayacağı- Kötüniyet iddiasının ise her zaman ileri sürülebileceği-
Mahkemece azlin haksız olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı avukatın, davalı şirket vekili olarak takip ettiği dosyada verilen kararı temyiz süresi geçtikten sonra temyiz etmesi nedeniyle verilen temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddi kararının azil tarihinden önce olduğu, anılan kararın tebliğinden önce bu durumun davalı tarafından öğrenilmediğinin ispatının davacıya ait olduğu ve davacı tarafça aksinin ispatlanamadığı- Taraflar arasındaki yazışmalar incelendiğinde, davacı avukatın üslubunun güven ilişkisini sarsıcı nitelikte olduğu ve sonuç olarak azlin haklı olduğu, azil haklı olduğu için davacı avukatın, sadece azil tarihi itibariyle kesinleşmiş olan dosyalar nedeniyle vekalet ücretine hak kazanabileceği, davadaki talep tek dosyaya ilişkin olduğundan ve bu dosya henüz sonuçlanmadığından davacının ücret alacağı da bulunmadığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, mahkemece iyi niyet ilkesi ve dürüstlük kuralı gereğince araştırma ve inceleme yapılması gerekirken, uyuşmazlığın irade sakatlığından kaynaklandığı şeklinde hatalı değerlendirme yapılmasının isabetsiz olduğu-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada; dava konusu bağımsız bölümlerin, dava dışı 3. kişi şirketten satın alındığı, fakat davacı tarafından başkaca dava açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacı tarafça dosya arasına sunulan yazılı belgeler ile ihbar olunan şirket beyanından taşınmazların davacı tarafından parası ödenerek satın alındığının ispatlanması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafça sunulan delillere göre, tapuda davacı adına kayıtlı taşınmazın vekâletname ile yetkili kılınan davalı tarafından önce eşine temlik edilip, kısa bir süre sonra da ondan devralarak vekilin kendisine mal ettiği sonucuna varıldığı, taşınmazın 2005 yılındaki arsa değeri 41.308,00TL olduğu hâlde çok altındaki bir bedelle devredildiği açık olup vekâlet verenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında bulunan vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığı- Zararlandırma eyleminin gerçekleşmesi halinde yetkinin kötüye kullanıldığının kabul edilmesi gerektiği-
Davacı avukat ile davalı arasında 11.06.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi yapıldığı, sözleşme konusunun açılacak men'i müdahale ve kal davası ile ilgili olup 25.000,00 TL avukatlık ücretinden 5.000,00 TL'sinin mahsuben alındığının sözleşmeye işlendiği, davalıya vekaleten açılan müdahalenin men'i ve kal istekli davanın yargılaması sırasında davalının 21.05.2012 tarihli azilname ile davacıyı vekillikten azletiği, davalı tarafın avukatlık ücretini davalıya fazlasıyla ödediğini, ikinci kez vekalet ücretinin tahsiline çalışıldığını belirterek, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğu, eldeki davada ileri sürülen husus, ceza yargılamasına konu edildiğine göre, oradan çıkan sonucun, davanın seyrini etkileyeceği kuşkusuzdur, hal böyle olunca, davalının şikayetiyle ilgili ceza mahkemesine açılmış bir dava olup olmadığı, açılmış ise ne tür bir karar verildiği hususları değerlendirilerek, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Dinlenen davacı tanıklarının, davacının satış iradesinin bulunmadığı yönünde beyanda bulundukları, davalıların ise, davacının devredilen mülkiyet hakkının, hakkın teslimi yönündeki savunmalarını yöntemince ispat edemedikleri, öte yandan, davalılardan kayıt maliki olan davalı ......., diğer davalı vekil ......’ın annesi, davacının da yengesi olup, durumu bilen kişi konumunda olduğu, vekil ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, vekalet görevi kötüye kullanmak suretiyle davacının zararlandırıldığı anlaşıldığından; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın güncel tapu kaydının getirtilmesi, davalı ...........’nın taşınmazda hangi bağımsız bölümlerin malik olduğunun belirlenmesi, bu bağımsız bölümlerden kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalılardan ........'ya verilmesi gereken bağımsız bölümler tespit edildikten sonra, davacının kat irtifakı tesis edilmeden önce taşınmaz arsa vasfındayken çekişme konusu yapılan ............. payının, anılan bağımsız bölümlerin her birine ne oranda yansıdığı konusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli şekilde rapor alınması, rapor sonucuna göre hâlen davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescile, üçüncü kişiye devredilenlerin varlığının tespiti halinde ise onlar yönünden de tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada; davalı vekil ile kayıt maliki olan davalının el ve iş birliği içerisinde hareket edip etmediklerinin tarafların bildirmiş olduğu tanıkların yeniden dinlenilmesi suretiyle tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, mahkemece taraf delilleri toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, temliklerin iradi mi yoksa vekâlet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle mi gerçekleştirildiğinin toplanan ve toplanacak tüm delillerle birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulması, vekilin vekil edenleri zararlandırma kastı taşıyıp taşımadığının ortaya konulması amacıyla ve davanın niteliği gereği davacı tanıklarının yeniden dinlenilmesi, tanık deliline dayandığı anlaşılan davalı tarafa tanıklarını bildirmesi için usulünce süre verilip, bildirilmesi halinde davalı tanıklarının da dinlenilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-