Asıl kredi borçluları ve ipotekli taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın alan şahsa karşı başlatılan dava konusu takipte, T.M.K.'nun 887. maddesindeki muacceliyet ihtarı koşulunun ipotekli taşınmaz malikine karşı yerine getirilmemesi sebebiyle borcun muaccel olmamasının yalnızca kendisi hakkındaki takibin iptalini gerektireceği-
İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması için bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olması gerekeceği-                      
Asıl borçlu hakkında takip yapıldığı için ipotek verenin sonradan takip edilerek bu iki takibin birleştirilmesi mümkün olduğundan, mahkemece alacaklıya TMK. 887 ve 802 uyarınca ipotek borçlusuna ihtarname tebliğ ettirmesi ve borç muaccel hale geldikten sonra üçüncü şahıs hakkında takip başlatıp mevcut takip dosyası ile birleştirilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpotek veren aynı zamanda müteselsil kefil ise borçtan şahsen de sorumlu olduğundan kendisine ödeme ihtarı yapılmadan hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği-
Borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine karşı takip yapılabilmesi için ilk önce alacaklının hem asıl borçluya hem ona ödeme istemini yöneltmiş olmasının gerekeceği-
İpotek veren 3. kişi yönünden borç muaccel hale getirilmediği takdirde, onun hakkında takip başlatılmayacağı, ipotek veren davalıya ihbar yapılması zorunluluğu bulunduğundan bu işlem gerçekleştirilmeden takip yapılmasının mümkün olmadığı, takipten sonra tebliğ edildiği anlaşılan ihtarname belirtilen anlamda ihbar niteliğini taşımayacağından ve ihbar yapılmadıkça, 3. kişi yönünden borç muaccel olmayacağından mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Asıl borçlu hakkında takip yapıldığı için ipotek verenin sonradan takip edilerek bu iki takibin birleştirilmesinin mümkün olduğu, mahkemece alacaklıya TMK.nun 887, Medeni Kanun'un 802. maddesi uyarınca ipotek borçlusuna ihtarname tebliğ ettirmesi ve borç muaccel hale geldikten sonra adı geçen hakkında yeniden takip yapması, daha sonra da bu dosya ile birleştirilmesi konusunda mehil verilmesi, bu işlemlerin yerine getirilmemesi halinde takibin tümüyle iptali yerine yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İpotek veren 3. kişi yönünden borç muaccel hale getirilmediği takdirde, onun hakkında takip başlatılamayacağı-
İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olacağı-