Elbirliği ortaklığının paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası kabul edildiğine göre yargılama giderlerinin mirasçıların paylarına göre belirlenmesi gerekeceği-
Davalılar mirasın reddi için dava açmış olduklarından ve davanın sonucuna göre miras payında hak sahibi olacak kişiler değişebileceğinden mahkemece, mirasın reddine ilişkin olarak açılan davaların sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi beklenmeden elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin dava hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davacının, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini talep ettiği ancak; tapu kayıtlarından iki adet bina bulunduğu, bağımsız bölümlerin dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmış olup, dava dışı üçüncü kişilere ait olan taşınmazlar hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece adı geçen taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiği-
Taksim sözleşmesine dava konusu taşınmaz dahil olmadığından işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekeceği-
Tarafların taşınmazın tamamında elbirliği ile malik olmadıkları gözetilerek elbirliği halinde malik oldukları payın, paylı mülkiyete dönüştürülmesi sonucunda her bir mirasçının pay oranının gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi davasının alacaklı tarafından İİK'nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden açıldığının anlaşıldığı, TMK.nın 644/2. maddesi uyarınca mirasçılardan biri tarafından açılan bir ortaklığın giderilmesi davası söz konusu olmadığından ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulun­duğu anlaşıldığından mahkemece davanm esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken, hükmün infazı sırasında duraksamaya sebebiyet verilmemesi bakımından paydaşlara ait payların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği- Mahkemece, söz konusu hükümde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verildiği halde karar yerinde pay sahiplerinin veraset ilamındaki paylarının gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
İ. sözleşmesinin, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delil ile kanıtlanabileceği; yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa HUMK’nun 292.maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebileceği-
Tapu kaydına yansımayan harici pay temliklerinin müşterek payların belirlenmesinde dikkate alınamayacağı-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken, hükmün infazı sırasında duraksamaya sebebiyet verilmemesi bakımından dava konusu taşınmazlarda her bir paydaşın pay oranının ve paydaşının açıkça gösterilmesi gerekeceği-