Dernek, sendika ve siyasi parti kurma hakkının Anayasa`da öngörülmüş bulunması bunların tüzel kişilik kazanması için yeterli olmayıp, yasal düzenlemeye dayanılmasının zorunlu olduğu, memur sendikasının tüzel kişiliği olmadığından aktif dava ehliyetinin olmayacağı-
Dava konusu sendikanın kurulduğu tarihte henüz kamu çalışanlarının sendika kurabileceklerine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı için, bu sendikanın tüzel kişilik kazanmadığının kabul edilmesinin gerekeceği, mesleki dayanışma örgütü yahut adi ortaklık olarak nitelendirilmesinin ve kapatılmasına gerek olmadığının da benimsenemeyeceği, çünkü, kurucuların dahi fiilen kendisini sendika olarak resmi kuruluşlara, topluma ve kendi meslek mensuplarına tanıttıkları, grev ve toplu sözleşme yapmayı öngören bir kuruluşun tüzel kişiliğinin kabulüyle faaliyetini sürdürmesinin Anayasa’ya ve yasal ilkelere aykırı olduğu, ayrıca, bu durumun uygulamada yasa dışı sendikalaşmaya yol açacağından kabul edilemeyeceği-
Bilirkişilerin varsayıma dayanan görüşleri temel alınarak sendikal tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Sendikaya üye olduğu için iş sözleşmesi feshedilen işçinin, işten çıkarıldığı tarihte, kötüniyet tazminatı yerine sendikal tazminat ödenmesine ilişkin Sendikalar Yasası’nın 31. maddesi hükmü henüz değiştirilmemiş olduğundan, İş Yasası’nın 13. maddesindeki kötüniyet tazminatının işçiye ödenmesinin gerektiği-
Konfederasyonlar ile sendikaların ve şubelerin yönetim kurulu üyeleri ile başkanlarına verilecek ücretlerin, her türlü ödeneğin, yolluğun ve tazminatların genel kurul tarafından belirleneceği, bu ücret, ödenek, yolluk ve tazminatların takdirinin genel kurulların yetkisi içinde olduğu-