Sendikalar Kanununun 31. maddesinde tanımlanan “sendikal” tazminat, sadece iş ilişkisinin devamı sırasında, işin sevk ve idaresi, dağıtımı ve tüm çalışma şartlarına ilişkin hükümlerin uygulanmasında sendikal nedenlerle ayrım yapan veya farklı işlemde bulunan işveren davranışları için öngörülmüş olup, anılan maddenin sendikal sebepli fesih iddiaları karşısında uygulanma olanağının bulunmayacağı, sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesinin yaptığı yollama nedeniyle İş Kanununun iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanması zorunluluğunun bulunacağı-
Sendikal tazminat ile birlikte diğer bir kısım işçilik hak ve alacakları istemine ilişkin olan davada, davacı işçinin çalışma süresi dikkate alındığında 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer alan iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı, ispat yükünün işverene ait olduğu ve dava dosyasında işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısına ilişkin bilgilerin yer aldığı dikkate alınarak, yapılacak yargılama sonucunda hüküm kurmak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Tüzüğünün «Sendikanın Amaçları» başlıklı 2/b maddesinde yer alan «...bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini savunulur» ibaresinin Cumhuriyetin temel niteliğine ve demokratik esaslarına Kanuna, (Anayasanın 3, 42/6. maddelerine) aykırılık oluşturduğundan, davalı sendikanın kapatılmasına karar verilmesi gerekeceği– .
Sendika şube başkanı ve yönetim kurulunun, şube mali sekreterinin yerine bir başkasını getirme olanağının bulunmadığı, bu tür bir olanağa davalı Sendika Ana Tüzüğünde ve Sendikalar Kanununda yer verilmediği, kıyas yoluyla Dernekler Kanunu’nun da buna elverişli olmayacağı-
Delege ve hatta üye sıfatı olmayan bir kişinin sendika merkez genel kurulunda başkan seçilmiş olması mümkün olmadığından eski genel başkanın sendika Olağanüstü Genel Kurulunda kendisi ile ilgili seçimin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Sendika yöneticilerinin her türlü yolluk ve tazminatları ve ücretlerinin Genel Kurul tarafından tesbit edileceği-
Sendikal tazminat yada kötüniyet tazminatı yasalarda özel düzenleme ile işçi yararına kabul edilmiş bulunduğundan, bu tür tazminatların, "herhangi bir alacağım kalmamıştır" şeklindeki sözcük kapsamı içinde kaldığının kabulüne olanak olmadığı-
Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum ve sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerle, işkolunu değiştiren işçilerin sendika üyeliği düşer; ayrıca Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre işçinin, bir işten ayrıldıktan sonra bir yıldan fazla bir süre aynı işkoluna giren bir işte çalışmamış ise sendika üyeliğinin kendiliğinden son bulduğu-