İİK. mad. 79/1 uyarınca icra dairesinin haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekeceği- İİK. mad. 85/1 uyarınca borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır malları ile taşınmazlarından ve alacak ve haklarından ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklara yetecek miktarının haczolunacağı- İİK. mad. 85 ve 79 uyarınca icra müdürüne haczin uygulanması konusunda takdir yetkisi tanınmadığı- İcra müdürüne sadece alacaklara yetecek miktarı saptanması konusunda takdir hakkı tanındığı- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yerleşik kararlarının icra müdürünün bir malın haczinin caiz olup olmadığı konusunda kural olarak takdir hakkının olmadığı, haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, o malın haczinin caiz olup olmadığı ancak, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinde incelenebileceği yönünde olduğu-
Şikayetçi üçüncü kişi şirket, borçlunun çalışmakta olduğu işyeri olup, tüzel kişiliğin, İİK. mad. 355 ve 356. maddeleri gereğince sorumluluğunun bulunmadığı- İcra müdürlüğü tarafından, borçlunun maaşından kesinti yapmakla yükümlü olan kanuni muhatabın tespit edilip, onun, haciz müzekkeresinin ilk tebliğ tarihi olan tarihten itibaren yapılması gereken kesintilerden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Yönetmeliğin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek bulunmadığı; muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesinin gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu; hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı-
Emekli ikramiyesi ve tazminatların İİK'nun 356. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczinin ancak İİK. mad. 89/1 vd.'ndaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkün olduğu-
Borçlunun maaş ve ücretinin de üçüncü kişideki bir alacağı niteliğinde olduğu, ancak borçlunun maaşı ve ücretinin haczedilmesinin İİK'nun 89. maddesi kapsamında gerçekleşmediği, İcra İflas Kanunu'nda, maaş ve ücret haczi, 355 ve 356. maddelerde düzenlenmiş olup, maaş ve ücret haczi için farklı bir usul öngörüldüğü, anılan düzenleme, 89. maddeye göre özel bir düzenleme olduğundan maaş haczi konusunda 89. madde hükümlerinin uygulanamayacağı-
Somut olayda, davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu hakkında yapılan icra takibi nedeniyle davacı şirketin çalışanı takip borçlusunun ücretinin haczi için İİK'nun 355. maddesi uyarınca iki defa yazı yazılmasına rağmen davacı şirket tarafından haczin icra edildiğine ilişkin cevap verilmemiş, haczedilen miktarı tevkif edip icra dairesine gönderilmemiş ve borçlunun iş akdinin sona erdiğini derhal icra dairesine bildirilmemiş olduğu; bu nedenle davacı şirkete ait iş yerinde haciz işlemlerinin gerçekleştirildiği ve yapılan hacizler sırasında davacı tarafından ödemelerin yapıldığı- Davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin İİK'nun 356. maddesi uyarınca takip konusu borca karşılık yapıldığının kabulünün gerekeceği- Şu halde davacının, yaptığı ödemeler nedeniyle takip borçlusuna karşı rücu hakkının varlığı da dikkate alınarak davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı-
Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhataplarının haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeye mecbur olduğu- Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almayı mucip olacak surette vuku bulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de mal memuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhataplarının derhal icra dairesine bildirmeye ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeye mecbur olduğu- Kanunda yazılı madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri paranın ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınacağı-
Borçlu belediye başkanlığına gönderilen haciz müzekkeresinden sonra uygulama yeri bulunmadığı halde İİK 356 vd. uyarınca işlem yapılacağı şeklinde tekit yazılmasının usulsüz olduğu-
Takip dosyasında mevcut ve Kooperatif Başkanlığı'na ait cevaba göre şikayetçi kişinin kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğu, borçlu kişi hakkında işveren Kooperatif Başkanlığına borçlunun almakta olduğu maaşının veya ücretinin haczine dair haciz müzekkeresi tebliğ edilmesi ve bu haciz müzekkeresinin gereğinin yerine getirilmemesinin İİK mad. 356'ya göre yazılı hüküm ve sonuçlarının ancak Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanlığı hakkında doğacağı, şikayet eden kooperatif yönetim kurulu başkanının borçlu hale gelmeyeceği, bu husus dikkate alınarak, şikayetçinin takip talebinde borçlu gösterilmeyip sonradan kendisine ödeme emri gönderilmek sureti ile takibe dahil edilmesi de mümkün olmadığından şikayetin kabulü gerektiği-
Mahkemece; 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekeceği-
Kiracı şirket hakkında İİK.nun 150/b maddesi uyarınca kira paralarını icra dosyasına yatırması için muhtıra tebliğ edildiğine göre, adı geçen kiracı şirketin, bu tarihten sonra kira paralarını icra dosyasına ödemesi gerekeceği- Kiracı 3. kişi, anılan yazıya yönelik şikayetini icra mahkemesine bildirmişse de, şikayetin dava şartı yokluğundan reddedildiği görüldüğünden, bu durumda icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden ve İİK . mad. 150/b uyarınca, ipotekli taşınmaz kiracısına, işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesi için muhtıra gönderilmesi, İİK. mad. 159/1 kapsamında muhafaza tedbiri olmayıp, ipotekli icra takibinin devamı niteliğinde olduğundan, ipotekli taşınmazda kiracı olan 3. kişinin muhtıranın tebliğinden itibaren kira paralarını icra dosyasına ödememesi nedeniyle, İİK. mad.150/b (ve 356) uyarınca, alacaklının talebi ile kiracı hakkında haciz kararı verilmesi gerektiği- Mahkemece, alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurusundaki talebi doğrultusunda, İİK. mad. 150/b maddesi gereğince kira paralarını ödemeyen kiracıya,muhtıra tebliğ tarihinden itibaren işleyen ve ödenmeyen kira bedellerini dosyaya yatırması, kira paralarını ödemediği takdirde aleyhine haciz uygulanacağı hususunda muhtıra gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor