Mahkemenin hükmü; kıyıda kaldığı belirlenen kısmın tamamını kapsamakta ve bu haliyle dava dilekçesindeki talebin de tamamının kabulüne ilişkin olduğundan talebin reddedilen bölümü varmış gibi davalı lehine de vekâlet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin kabul red oranlaması yapılarak, taraflara yükletilmiş olmasının hukuka aykırı olacağı-
Belli bir işi takipten veya savunmadan isteğiyle çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süreyle devam edeceği, işi bıraktığını temyiz süresi geçtikten sonra bildiren avukat kararın tebliğini beklemeksizin işi bıraktığı aşamada müvekkiline ve mahkemeye durumu bildirmemiş olmakla süreye tabi işlerde işi yapma ya da bildirim yükümlülüğünden kurtulamayacağı- Birden fazla vekili olan davacının vekillerinden birine yapılan tebligatın varlığına karşın, davacı tarafın diğer vekiline yapılan 2. tebligat sonuca etkili olmayacağı ve temyiz süresinin ilk tebliğden itibaren başlamakla 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği-
Davacının kendi adına ve kendisi aleyhine yürütülen takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı davada, davacı vekilinin ibraz ettiği vekaletnamede avukatın davacı borçlunun şahsi vekili olduğu, apartman yönetimine vekil kılınmadığı açık olup borçlunun temsil ettiği yönetime değil; şahsına karşı yürütülen takip sebebiyle avukatına kendi adına vekalet vermesinde; vekil tarafından da davacının şahsı adına davanın açılabileceği-
Yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdiri ile, taraflardan tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınarak davalılara verilmesinin gerekeceği-
Avukatının anılan yükümlülüğü yerine getirmediğinden haberdar bulunmayan müvekkilin, salt bu nedenle, açtığı veya davalısı olduğu davayla ilgili olarak herhangi bir şekilde hak kaybına uğraması sonucuna yol açacak bir değerlendirmenin, her şeyden önce, Anayasa’nın hak arama özgürlüğünü düzenleyen 36. maddesi hükmüne uygun düşmeyeceği-
AAÜT.’nde açıklanan 7/2 maddesi hükmü gereğince; konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün bulunan bir şey olan davanın dava şartlarından birinin bulunmaması (noksan olması) nedeniyle usulden reddine ilişkin kararda, vekalet ücreti nispi tarifeye göre takdir edileceği; ancak, bu nispi vekalet ücretinin miktarının, maktu vekalet ücretini geçemeyeceği-
İcra dairesinde yapılan takip konusunun para ile değerlendirilmesi karşısında davacı avukatın haksız azil nedeniyle hak ettiği avukatlık ücretinin tarifenin üçüncü kısmı dikkate alınarak; daha açık ifade ile nispi olarak belirlenmesi gerekeceği-
Davacılar vekili dava dilekçesinde istenen 24.746,36 YTL borcun 4.415 YTL’sinden davacı E. Üstünel’in, tamamından ise davacı H. Üstünel’in sorumlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup bu durum karşısında kabul edilen en yüksek istem üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren davacılar vekili yararına 2.774,6 YTL vekalet ücreti yerine, yükümlünün kabul edilen istemi üzerinden daha az vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Dava konusunun belli bir kısmının avukatlık ücreti olarak ödenmesi şeklinde düzenlenen avukatlık ücret sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edildiğine göre taraflar arasında düzenlenmiş avukatlık sözleşmesinin, ücret yönünden geçersiz olacağı-
Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı mevcut olup, dava konusu edilen borçtan müteselsilen sorumlu olacakları ve her birinin tek başına dava açma imkanlarının olacağı, davada her davacı için ve tüm borç miktarı yönünden yani, öğrenci T.Ö.'in sorumlu olmadığı miktar haricinde kalan kısmın da dava konusu edildiği ve inceleme de bu doğrultuda yapılmış olması nedeniyle her üç davacının sorumlu olmadığı miktarlar içerisinde en fazla bulunan miktara göre ve tek vekalet ücreti hesaplanmasının doğru olduğu-