Dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve harcın 492 Sayılı Harçlar Yasasının 22. maddesi, vekalet ücretinin de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi göz önüne alınarak hesaplanması gerekeceği-
Şirket yetkilisinin, azledilen vekil ile inşaat nedeniyle iş ilişkisi içinde olduğu ve diğer davalı arsa sahiplerinin paylaşım anlaşmazlığı nedeniyle vekaletten azli bildikleri veya bilebilecek durumda olduklarının kabul edileceği-
Temyiz eden davalı vekilinin vekaletnamesinin dosyada bulunmaması halinde bu eksikliğin giderilerek Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Vekil yaptığı işin hesabını müvekkiline vermeye ve vekil olarak her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkiline tediyeye mecbur olduğu-
Duruşmaya katılmayan vekile vekalet ücreti takdiri gerekmeyeceği-
Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacıyı zarara uğratması sebebiyle açılan davada vekilin satışa konu taşınmazı değerinin çok altında satması halinde davanın kabulüne karar verileceği-
Davacı avukatın, iş sahibinin kendisi yanında davayı takip etmek üzere başka bir avukata vekalet verdiğini ve bu avukatın Yargıtay’da yapılan duruşmaya iş sahibi adına katıldığını, kendisine tebliğ edilen Yargıtay bozma ilamı ile öğrendiği, ancak uzunca bir süre bekledikten sonra yapılan bozma sonrası, ilk oturumda ikinci avukatın kendisi yanında avukat olarak görevlendirilmesine karşı çıktığı ve Avukatlık Kanununun 172.maddesine göre vekillikten istifa ettiği, hal böyle olunca, kendisi yanında iş sahibince başka bir avukatın vekil olarak atandığını öğrenen davacı avukatın, makul bir süre içerisinde bu duruma itiraz ettiğini iş sahibine bildirmediği görüldüğünden, zımnen muvafakat etmiş sayılacağı, dolayısıyla vekillikten çekildiği yönündeki beyanının haklı bir nedene dayanmadığı-
Protokolde imzası bulunan avukatın protokolün düzenlendiği tarihten daha önce avukatlıktan çıkarılmış olduğunun iddia edildiği, öncelikle söz konusu avukatın İstanbul Barosu tarafından avukatlıktan çıkarılmış olup olmadığının yöntemince araştırılması gerektiği-
Kural olarak meslek sahibi olan kimselerin ve bu arada avukatların, genellikle bilinen ve kabul edilen kural ve usulleri bilmedikleri takdirde sorumlu olacakları, avukatın görevinin olayları mantıki şekilde değerlendirerek bütün öngörülmesi gerekli şeyleri dikkate almak olduğu- Vekilin genellikle üzerine aldığı işi doğruluk kurallarına uygun biçimde özenle yapması gerektiği, mesleğinin gerektirdiği uzmanlığın bütün gereklerini kullanması gerektiği, buna rağmen sonucu elde edemezse ancak o takdirde sorumluluktan kurtulmuş olacağı- İsviçre Mahkeme İçtihatlarına göre bir avukatın mesleki içtihat dergilerinde çıkan yeni kararları izlememesinden, başka yerde olması (örneğin hastanede bulunması), bürosunun iyi örgütlenmemiş olması, yardımcılarının ihmali veya dava süresini korumak için başvurduğu yolun yeterli olmadığını kestiremeyip ihtiyatsızca vakit geçirmesi nedeniyle kanuni mehilleri kaçırması yüzünden sorumlu olacağı-
Kat malikleri kurulu tarafından bono (çek) düzenlenmesi konusunda yöneticiye yetki verilmiş olması halinde, senet bedelinden kat maliklerinin, aksi halde yöneticinin kişisel olarak sorumlu olacağı—