Davaya konu taşınmazın tarafların murisi adına kayıtlıyken, taraflara verasette iştiraken intikal ettiği, davacı tarafından 517 parsel üzerindeki binanın kara bina halindeyken, yani sadece direkleri mevcutken, duvarlarının, sıvasının ve içi de dahil bütün inşaatının davacı tarafından yaptırıldığı iddiasıyla talepte bulunulan somut olayda; tespit edilen eşyanın bütünleyici parça niteliğinde bulunmadığı ve menkul eşya niteliğindeki eşyaların her zaman için maliki tarafından sökülerek alınıp götürülebileceği hususu ve ayrıca taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işler olduğu, bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini arttıran faydalı ve zorunlu giderler olup, iyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin, koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK’nin 77 ve devamı maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği, iyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin yaptıkları giderlerin, taşınmazın ortaklığının satılarak giderilmesi ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale geleceği, bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararının bulunmadığı-
Cı vekili; dava konusu 743 parsel üzerinde bulunan 3 katlı betonarme binanın müvekkili tarafından inşaa edildiğini belirterek muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı M. Kurter; davanın reddini savunmuştur.
Davalı M. Kurter; davayı kabul etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalılardan M. Kurter vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; muhdesatın tespiti istemi-
Davacının, (davalılar ile ortak murisinden kalan) taşınmazdaki tamir ve tadilata yönelik iyileştirme bedeline ilişkin taleplerinin sebepsiz zenginleşme davasına konu edilebileceği, taşınmazın, ayrı bir muhdesat niteliğinde olmadığı, bu nedenle bağımsız muhdesat olarak değerlendirilemeyeceği hususları dikkate alındığında, iyileştirme bedelleri yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiği- Taşınmaz üzerindeki muhtesatlar yönünden hüküm fıkrasında kabul edilen muhdesatların ayrı ayrı nicelik ve nitelikleri açıklanmak suretiyle gösterilmesi gerektiği-
Davacı 11.11.2010 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki binanın ikinci katının kendisi tarafından yaptırıldığının ve ona ait olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesini istediği- Tapu kaydına göre malik olmayan davacının, dava sonucunda elde edeceği kararın, karşılaştığı tehdidi ortadan kaldırmaya elverişli olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre eda davasına ilişkin talepte bulunma imkânının mevcut olduğu, aynı zamanda öğretide kabul edilen muhdesatın tespiti davalarının görülebilme şartlarının somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından davacının muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığı-