İcra Müdürlüğü tarafından oluşturulan icra emrinde ise takip talebinde yazılı miktarlardan bahsedilmeyip takip talebinde olmayan ............... TL alacağın belirtildiği anlaşılmakla icra emrinin  bu  hali  ile  asıl  alacak,  işlemiş faiz  ve  toplam  alacak  miktarları bakımından takip talebine uygun olmadığının, ayrıca takip talebinde ve icra emrinde, yapılan tahsilâtların hangi alacaktan ne şekilde mahsup edildiğinin belirtilmediğinin, öte yandan, alacaklının da ifade ettiği üzere, yapılan mahsup noktasında da netliğin bulunmadığının ve icra emrinde hangi aylara ilişkin, hangi tarihler arasında ne miktarda nafaka alacağı talebinde bulunulduğunun kesin ve açıkça ortaya konulmadığının görüldüğü, dolayısıyla bu belirsizliklerin tek başına icra emrinin iptali suretiyle düzeltilemeyeceği, o halde, İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası üzerine asliye hukuk mahkemesince gerçekleşen tazminat miktarına ve yasal faize hükmedilmiş olmasına rağmen, icra dairesince düzenlenen icra emrinde "ilamın kesinleşme tarihinden sonra, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesinin" (Anayasa; 46/ son) yasaya aykırı olmadığı-
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri uyarınca işverenin çalışanlarına ödeme yaparken, "vergi sorumlusu" sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olduğunu-
Yerel mahkemede, yargılama sırasında borçlulardan .... ve ......'ün vefat ettiği, takip talebi ve icra emrinde muris borçluların mirasçıları ile birlikte murislerin isimlerine de yer verildiği, şikayetçi borçluların aynı zamanda muris ....... ve ........'ün mirasçıları olduğu, icra emrinin usulüne uygun olarak hazırlanmadığının görüldüğü, alacaklı tarafça da icra emrinin iptali yönünden şikayetin kabul edildiği, bu durumda mahkemece şikayetin kabul nedeniyle kabulüne, şikayetçi borçlular yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı- İstinafa gelenin sıfatı gözetildiğinde bu hususun aleyhe değerlendirilmediği, muris .... ile ..........'ün vefat etmelerine ve mirasçılarının takip talebinde yer almalarına rağmen adı geçenlerin takip talebi ve icra emrinde borçlu olarak gösterilmelerinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak şikayetin kabul nedeniyle kabulüne, şikayetçi borçlular ile ........ ve ....... yönünden takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
"Dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men'ine karar verilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine" ilişkin ilam tarafların şahsı ya da ailevî yapısı ile ilgili hukukî durumlarında, ticaret sicili kayıtlarında değil, malvarlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olduğundan ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamların şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı- Maddi-manevi tazminat, ilam vekalet ücreti, yargılama giderinin tahsili istemiyle, dayanak ilam kesinleşmeden başlatılan takibin iptali gerektiği- 
Aynı ilamda birden çok ihtiyarî dava arkadaşı hakkında ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin, her bir davacı yönünden borçluya karşı ayrı ayrı takibe konulmasının mümkün olduğu-  "Aynı sebep ve aynı ilamdan kaynaklı alacakların aynı takip dosyası üzerinden tahsili mümkünken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ilam alacaklılarının, her birinin kendi payına düşen kısım için ayrı takip başlatmasının hakkın kötüye kullanımı olup, usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil ettiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Borçluya gönderilen icra emri kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlunun icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
İlk Derece Mahkemesince; borçlunun alacaklı tarafından da itiraz edilmeyen bila tarihli ilk bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı dikkate alınarak, şikayetin kısmen kabulü ile icra emrindeki işlemiş faiz alacağının 35.344,19 Euro olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, ilk rapora itiraz eden borçlunun aleyhine olacak şekilde 39.746,42 Euro olarak düzeltilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-