Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bu mümkün olmadığı taktirde araç için ödenmiş olan bedelin ihtarname tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talepli davada, mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediğinin açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurması gerektiği-
Ayıplı maldan kaynaklanan sorumluluğu birden çok sebebe dayandırabilme imkânının bulunduğu durumlarda, aksine bir talebi olmadıkça tüketicinin en iyi şekilde tazminat hakkını elde edebileceği sorumluluk hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği- İmar durumunda değişiklik yapılarak sözleşmede taahhüt edilenden farklı şekilde taşınmazın neredeyse tamamını kaplayacak genişlikte tek bina hâlinde bir alışveriş merkezi yapılması ile doğan uyuşmazlıkta bedel indirimini gerektirir aykırılığın var olup olmadığının objektif şekilde belirlenmesi gerektiği- Tazminat miktarının tespiti için satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile mevcut ayıplı hâldeki rayiç değerinin ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oranın, satış bedeline uygulanması gerekeceği-
Ayıplı maldan kaynaklanan sorumluluğu birden çok sebebe dayandırabilme imkânının bulunduğu durumlarda, aksine bir talebi olmadıkça tüketicinin en iyi şekilde tazminat hakkını elde edebileceği sorumluluk hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği- İmar durumunda değişiklik yapılarak sözleşmede taahhüt edilenden farklı şekilde taşınmazın neredeyse tamamını kaplayacak genişlikte tek bina hâlinde bir alışveriş merkezi yapılması ile doğan uyuşmazlıkta bedel indirimini gerektirir aykırılığın var olup olmadığının objektif şekilde belirlenmesi gerektiği- Tazminat miktarının tespiti için bu olayda uygulanması gereken yöntemin, Yargıtay uygulamaları ile de yerleşmiş bulunan “nispi metot” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi olduğu; bu metoda göre satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız (zarar doğurduğu iddia edilen durum olmaksızın halinin) ve ayıplı (iddianın dayanağı durumla birlikteki halinin) değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarının belirlenmesi gerektiği-
Davacı öncelikle "banyo imalatını onaylı proje dışında diğer taşınmazlardaki banyolar gibi yapılmasını" talep etmişse de, bu hususun yeni bir proje gerektireceği ve yeni bir proje düzenlenmesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacının bedel indirimine ilişkin talebinin değerlendirilmesi gerektiği- Bilirkişi raporuna göre "dairenin projeye göre küçük olduğu, ancak diğer dairelerin de projede yazılı olandan 6 m2 küçük olduğu" belirtildiğine göre, daire projesinde belirtilen m2 den küçük imal edilmiş olduğundan, davacının banyonun yapılmaması ve eksik m2 nedeniyle bedelde indirim talepleri yönünden "nisbi metod" uygulanmak suretiyle alınacak bilirkişi raporuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tespit edilen hususların açık-gizli ayıp olduğu konusunda bir ayrım yapmayan bilirkişi raporunun hükmüne esas alınamayacağı- Davalının "süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı"na ilişkin savunması da değerlendirilmemiş olduğundan, mahkemece talep ve tespit edilen ayıplı işlerden hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp niteliğinde olduğu bilirkişi raporu ile ayrı ayrı belirlendikten sonra, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının saptanması gerektiği-
Satın aldığı araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimini isteyen davacının talebinin yargılama sırasında yerine getirilmesi halinde, -söz konusu durum karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi gereği- ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra gerçekleştiğinden, davacının vekalet ücretinin tamamına hak kazandığının kabulü ile nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da "gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine" dair bir hüküm bulunmadığı- Tüketici Kanun'da gizli ayıba ilişkin hüküm bulunmadığından, Türk Borçlar Kanununun bu konudaki 223. maddesinin uygulanacağı- Davacının konutu teslim ile dava tarihine göre beş kış mevsiminin geçtiği görüldüğünden, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği- Davacının dairesi ile ortak alanlardaki eksik imalatlar yönünden, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ayıplı mal davasında, aracın değiştirilmesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece, "dava konusu aracın davalı tarafından yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde .... TL bedelin ...tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" karar verilmişse de, hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, bundan fazlasına veya başka şeye karar veremeyeceği (HMK. mad. 26)-  Aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaz ise, hükümde yazılı olmasa da, zaten İİK. mad. 24 gereğince işlem yapılacağı-
Ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi ile birlikte yaptığı masrafların tahsilini talebiyle açılan davada tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı anlaşılmakla, satım tarihinde aracın Euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiş olduğundan, mahkemece, bu hususun değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dosya kapsamında, alınan bilirkişi raporları ile "...sistemde bir arıza olmadığı, sorunun servis elemanlarınca çözülememiş olmasının bu git gellere neden olduğu ve araçtan sürekli faydalanamama şartının oluşmadığının..." tespit edildiği anlaşıldığından, mahkemece, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve yönetmelik hükümlerine göre tüketicinin seçimlik hakkı konusunda değerlendirime yapılarak karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor