Ayıplı araç satışından kaynaklı araçtan mahrum kalınan süreye ilişkin ulaşım gideri ve aracın davacı tarafça kullanılmadığı döneme ilişkin motorlu araç vergilerinden kaynaklı maddi zararın tazmini istemi-
Davacıların satın almış oldukları taşınmazlarla ilgili ayıp ihbarı şartını, dava tarihinden önce teslim tutanağına şerh düşmek ve ayıp listesini içerir ihtarnameyi de teslim tutanağına eklemek suretiyle, bu ihtarname ve teslim tutanağında sayılan ayıplar açısından yerine getirmiş olduklarının buna bağlı olarak davanın da zamanaşımı süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği-
Tüketicinin, hasarsız olduğu düşüncesi ile satın aldığı sıfır kilometre aracın satıştan önce hasar gördüğü ya da kusurlu imal edilmesi nedeniyle işlem gördüğü ve renk farklılığı olmaması için bagaj kapağına da boya taşırılarak ve boyanın orijinalliği bozularak kusurlu onarımlarla ayıbın gizlenmek istenmiş olduğu anlaşıldığından, tüketicinin kendisinden gizlenen ayıbın satımdan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkması ve hemen akabinde hakkını elde edebilmek için tüm yasal yolları takip etmesi göz önünde bulundurulduğunda, malın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi gerektiği- "Araçtaki ayıbın onarım masrafı ve onarıma bağlı değer kaybı toplamının yalnızca 2.000,00TL olduğu, malın değerine kıyasla ayıbın hafifliği dikkate alındığında misli ile değişim yönünde karar verilmesinin taraflar arasındaki hak ve nesafet dengesini bozacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Sözleşmeye konu malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik haklarının; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme olduğu- Satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Tüketicinin bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olacağı ve artık tercihini değiştiremeyeceği- Somut olayda; davacının isteminin dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönünde olduğundan tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğu- Tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olduğundan, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde sorun infaz aşamasında İİK 24. maddesi uygulaması ile çözümlenebilecek olup bu gerekçe ile ilk derece mahkemesi kararının aksine bedel iadesine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taşınır bir malın satışına ilişkin sözleşmede satıcının taşınırı teslim etmek ve mülkiyeti alıcının üzerine geçirmek gibi asıl borcu yanında zapta karşı tekeffül ve ayıba karşı tefekkül gibi tali nitelikte borçlarının da olduğu- Dava konusu makinelerin, alıcı-davacı zilyetliğinde bulunduğu sırada icra dairesinin işlemi neticesinde alıkonulması halinde, alıcının-davacının zapta karşı tekeffül hükümlerinden yararlanabilmesi için satın aldığı makinelerin üçüncü kişinin üstün hakkı dolayısıyla kendisine karşı açılan bir dava sonucunda elinden çıkması gerektiği ve davaya konu makineler icra dairesinin “Teslim Tutanağı” işlemi ile geri alınması nedeniyle davacı-alıcının zapta karşı tekeffüle başvuramayacağı- İcra dairesinin işlemi neticesinde davacının satın aldığı makineler üzerinde tasarruf yetkisinin ortadan kalması halinde, davacıya satılan makinelerin hukuki ayıplı olduğu bu nedenle ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca talebinin değerlendirilmesi gerektiği-
Davacı, davalıların satış sırasında reklamını yaptıkları projede yapılması ilanlarla vaad edilen hususların yerine getirilmediğini, spor kompleksinin tapusunun bağımsız bölüm maliklerine verilmeyip, TOKİ üzerinde bırakıldığını ve spor kompleksinin sadece site sakinlerinin kullanımına sunulması gerekirken kamuya da açıldığını ileri sürerek, bu ayıplar nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istemiş olup davacının davasında tanımladığı bu durumun açık ayıp niteliğinde olduğu- Davalıların bu ayıbı gizlemek için her hangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği görüldüğünden ve davacının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 s. K. mad. 4 gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde usulüne uygun olarak davalılara ayıp ihbarında bulunduğu da kanıtlanamamış olduğundan, mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Sıfır kilometre olarak satın aldığı dava konusu 2013 model aracında henüz garanti kapsamında iken pek çok noktada boya patlamaları olduğunu, aracın tamamen boyanması gerektiğini bu durumun gizli ayıp niteliğinde olup araçta değer kaybına yol açacağını ileri sürerek satım sözleşmesinin iptali ile aracın misli ile değiştirilmesine-
Davalı müteahhitten satın alınan taşınmazdaki ayıpların tespiti ve bu ayıpların davalı tarafından giderilmesi, mümkün olmadığı takdirde davacılar tarafından giderilerek bedelinin davalıdan tahsili istemi-
01/07/2013 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, 27.02.2014 tarihinde ekspertiz yaptırdığını ve aracın sol arka kapısında boya yoğunluğu olduğunun tespit edildiğini bu durumda aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini aksi halde bedel iadesi veya semen tenziline-