Kural olarak; davacı kadının dava konusu eşyaların varlığını, kendisine ait olduğunu ve davalıda kaldığını ispat etmesinin gerekeceği-
Ziynet eşyalarının kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe kocanın bunları iade etmekle yükümlü olacağı-
Talep konusunun miktarının açıkça belli olmadığı, davacının altınların miktarı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, miktarın ispatı konusunda tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve fotoğraf delillerine dayandığı, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunduğu-
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226.maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap edeceğinden; Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekeceği-
Kendisini vekille temsil ettiren davalı koca yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Davacı, açtığı ziynet eşyası alacağı davasında dava değerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak göstermiş olduğundan; kabul edilen ziynetlerin ilk belirtilen değer için dava tarihinden kalan kısmı için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı kadının, koca tarafından kabul edilenler haricinde kalan ziynet eşyalarının, eşi tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini gösterdiği delillerle kanıtlayamadığı, bu nedenle ziynet eşyalarına yönelik talebin yalnızca kocanın kabul ettiği ziynet eşyası ile ilgili olarak kabulünün gerektiği-
Mahkemece ziynet eşyalarıyla ilgili olarak, ziynetlerin dava tarihi itibariyle bedellerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken; bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olup bozmayı gerektirdiği -TMK 184 Kadının özel bir firmada işçi olarak çalıştığı düzenli ve yeterli gelir sağladığı anlaşıldığına göre, kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemeyeceği-
Davacının, dava dilekçesinde evlenme sırasında takılan ziynet eşyalarını talep ettiği, mahkeme tarafından ise davacının talebi aşılarak hüküm kurulduğu, hakimin taleple bağlı kalıp talepten fazlaya hükmedemeyeceği-
Kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının kocaya verildiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı, bu durumda bozdurularak harcandığı davacı-karşı davalı koca tarafından ikrar edilen ve dava dilekçesinde talep konusu edilen ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-