Borç tasfiye protokolüne uymadığında, artık tasfiye öncesi döneme dönülerek alacak borç durumunun tespiti gerektiği- TBK. mad. 117 uyarınca, icra takibinden önce davalı temerrüde de düştüğünden, temerrüt faizinin de temerrüt tarihi itibarıyla tespiti gerektiği- Tasfiye öncesi döneme dönülerek 5464 s. K. mad. 26 uyarınca faize ilişkin hükümlerin uygulanması gerekirken, TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin uygulanamayacağı-
Davalıya verilen kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlıkta davalının kredi kartı borcunu ödemediği ve taksitlendirme talep etmesi üzerine borcunun 36 ay taksitlendirildiği bilinerek, davalı taksitlendirmeye uymamış ve taksitlendirilmiş borcu ödememiş olduğundan hesabın kat edildiği, bu durumda uygulanacak Yasa' nın 5464 sayılı yasa olup, 6502 sayılı Yasa ve 6098 sayılı T.B.K..'nun temerrüde yönelik 88 ve 120.maddelerinin uygulanma yerinin bulunmadığı-
Uyuşmazlık ticari nitelikte olduğundan alacağa işletilecek akdi ve temerrüt faiz hesabının TBK. mad. 88 ve 120 'ye oranla özel hüküm niteliğindeki TTK. mad. 8' in nazara alınması suretiyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenmesi gerektiği-
Tarım kredi kooperatifinin kefil olduğu Halkbankası’nda kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle kefilin krediyi ödemesi üzerine asıl borçluya rücuuna ilişkin olarak açılmış olan itirazın iptali davasında, banka ile asıl borçlu arasında yapılmış sözleşmenin 21. maddesinde faiz hükümleri yer almış, davacı kooperatif ile davalı arasında yapılan kefalet sözleşmesinde de bu sözleşmeye atıf yapılarak faiz hükümlerinin taraflar arasında bağlayıcı olduğu belirlenmiş olup, ayrıca davacı kooperatifin anasözleşmenin 66. maddesinin 2. fıkrasında kooperatif tarafından kredilerin geri ödenmemesi halinde ortaklarından bankaca uygulanan faizi talep edebileceği belirtildiğinden davanın kooperatifin TBK 88-120. maddeleri sınırlamasına bağlı kalmadan temerrüt faizi talep edebileceği-
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla, bozma, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın doğmuş olacağı- Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, TBK'nun 88. ve 120. maddeleri yönünden inceleme yapılmak üzere bilirkişiden alınan bilirkişi raporu da nazara alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Türk Ticaret Kanununun 8.maddesindeki faiz serbestisinin, emredici nitelikteki Türk Borçlar Kanunu'nun 120.maddesi ile sınırlandığının kabulü gerektiği- Alacak TBK'da düzenlenen kira ilişkisinden kaynaklanmış olup, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan ve talep edilen faiz miktarı, TBK 120 maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından tacirler için avans faizinin tacir olmayanlar için yasal faizin yüzde yüz fazlasına göre faiz hesaplaması uygulanarak karar verilmesi gerektiği-
Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği-  Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3  ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı  ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-