Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, genel haciz yolu ile yapılan ve kesinleşen ilamsız icra takibinde, bakiye dosya borcu hesaplanırken, takip tarihinden sonra işleyecek faiz miktarının tesbitinde, takip tarihi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihi arasında, takipte kesinleşen faiz oranı olan yıllık %180 oranının uygulanması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise, aynı Yasanın 120. maddesi dikkate alınarak belirlenecek temerrüt faiz oranının uygulanması gerektiğinden, bilirkişiden ek rapor alınarak, bakiye dosya borcu bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davalıdan istenen aidat miktarı genel kurul kararları ile belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davalı ortaktan aidat borcunu geç ödemesinden dolayı istenebilecek azami faiz oranının TBK. mad.120/2 'de düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olduğu, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
Davada  karar tarihinden sonra yürürlüğe giren TBK. mad. 88'in değerlendirilmesi gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacak yönünden fazlaya ilişkin istemin saklı tutulmasına, infaz aşamasında temerrüt faizi hesabı yönünden BK. mad. 120'nin gözönünde tutulmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının borcuna mahsuben ödeme yapıldığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalının asıl borçlu adına yaptığı ödemeyi asıl borçludan talep edebileceği, davacı kefilden talepte bulunamayacağı-
Mahkemece borçlunun ihtarnameye itirazlarının İİK'nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı kanunun 68/b maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekeceği-
Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçlarının, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam edeceği (TBK. mad. 325) ve bu durumda, davacının zararının, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parası olduğu- Mahkemece, mahallinde keşif yapılıp, uzman bilirkişi aracılığıyla, kiralananın cinsi, özellikleri, konumu, bu nitelikte bir taşınmaza o bölgede duyulan ihtiyacın derecesi ve somut olaya özgü başka diğer özellikler çerçevesinde, kiralayanın gereken çabayı göstermesi halinde kiralananı aynı koşullarla yeniden kiralama için gereken makul sürenin tespiti gerektiği, her hangi bir inceleme yapılmadan hukukçu bilirkişinin raporu doğrultusunda hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Davalının ödemeleri belirlenirken davacıya ait banka kayıtlarının getirtilmesi gerekirken davacının cari hesap cetveli ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-Davalı kiracıdan istenen elektrik paralarının ait olduğu dönem itibariyle davalı kiracının taşınmazı kullanıp kullanmadığının araştırılması gerektiği- TBK.'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddelerinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı kabul edildiği- TBK. mad. 120 gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranının geçerli olduğu- Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden (TTK. mad. 8/1)-