TMK'nın 693. maddesi uyarınca paydaşlardan her biri,bölünemeyen ortak menfaatlerinin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabileceği-
Davanın dayanağını oluşturan protokolün, adi yazılı şekilde yapılmış olup, mülkiyeti nakil borcunu da içerdiğinden geçerli hale gelebilmesi için resmi şekilde yapılması gerekli olup, resmi yazılı şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu-
Ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işleminin, TMK'nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işleminin kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerektiği-
Ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işleminin, TMK'nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işleminin kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerekeceği-
Şekil koşuluna uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin fiilen hayata geçirildiği, tarafların edimlerini ağırlıkla yerine getirdiğinin anlaşıldığı durumlarda bu sözleşmelere geçerlilik tanınması gerekeceği- İki sözleşmenin iç içe olduğu, birinin, hiçbir şekle bağlı olmayan “inşaat sözleşmesi”; diğerinin ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken “mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme” olduğu, bu nedenle, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ‘düzenleme’ biçiminde yapılmasının gerektiği, burada şeklin geçerlik şartı olduğu, emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmeler olduğu- “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ‘düzenleme’ biçiminde yapılması gerektiği-
Yanlar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin resmi biçimde yapılması gerekli olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşme geçersizse de, inşaatın ikmal edilmesi veya bu sözleşmeye güvenerek öncesinde veya sonrasında tapuda pay devri yapıldığı, bu aşamada şekil eksikliğinin ileri sürülmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşıp bağdaşmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Davacının davalı-yüklenici-borçlunun temerrüdünden dolayı seçimlik haklarından "aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat" isteme hakkını kullandığı ve bağımsız bölümlerin tesliminin gerektiği tarihten itibaren her ay için rayiç kira bedeli kadar tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece, konusunda uzman bilirkişiler ile mahallinde keşif yapılarak, yüklenici tarafından derhal işe başlanılmış olmak suretiyle "mücbir ve haklı sebepler hariç tutularak" davaya konu bağımsız bölümlerin inşaat ruhsatının ne kadar sürede alınabileceğinin, bundan sonra da ne kadar sürede (makul süre) inşaatın tamamlanarak "deprem v.s gibi mücbir ve haklı sebepler de gözetilmek suretiyle "İskan ruhsatının alınabileceğinin, emsal inşaatlar da dikkate alınıp tespit edilerek, bu konuda ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bir rapor alınması, davacının talebinin "taleple bağlılık ilkesi" de gözetilerek- değerlendirerek bir karar vermesi gerekeceği-
Alıcının bedelden doğan borcunu tümüyle yerine getirmemiş olmasının resmi sözleşme ile doğan hukuki sonucu değiştirmeyip, adi yazılı senetteki gerçek bedelin bir kısmının ödenmemesinin satıcıya, bedelin ödenmeyen bölümünün tahsilini isteme hakkı vereceği-
Taşınmaz satışına ilişkin harici satışın, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu-