3. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/12566, K: 5639-
Adi ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işleminin TMK'nın 634. vd. maddelerinin kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesinin gerektiği-
3. HD. 08.03.2016 T. E: 2015/5915, K: 3365-
3. HD. 24.02.2016 T. E: 2015/4836, K: 2540-
Mahkemece taşınmazların 1/2 hisse oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, Taşınmaz satışının, resmi şekilde yapılması gerektiği- Adi yazılı şekilde yapılan sözleşme ile taşınmaz mülkiyetinin devrinin mümkün olmadığı bu durumda ancak, taşınmazın davacı adına tesciline değil, ortaklık payı oranında bedellerinin tahsiline karar verilebileceği, davacının adına tescilini, olmadığı takdirde rayiç bedellerinin tahsilini istediği taşınmazlar, adi ortaklığa dahil ve bu ortaklığın konusunu teşkil eden taşınmazlar olduğu için, tasfiyeye tabi tutulması ve belirtilen ilkeler gereği yapılan tasfiye neticesinde var ise diğer alacak ve borçlar ile birlikte ortaklığın tarafları arasında paylaştırılması gerekeceği-
Adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile miras nedeniyle alacak talebine ilişkin davanın niteliği, sonuçları ve HMK mad. 57 veya 166/4 anlamında bir bağlantı bulunmaması nedeniyle, bu davanın tefrik edilecek ayrı bir esasa kaydedilip sonuçlandırılması gerektiği– Ortağın ölümü ile adi ortaklık sona ermiş olup, davacı tarafça ortaklığın tasfiyesi ve bu durum sonucunda doğan alacaklarının istenebileceği, davacının tasfiye talebinde bulunduğu, davanın adi ortaklığın tasfiyesine, kar payı talebine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceği-
Davacı ile davalı arasındaki satış tarihinde tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin olarak imzalanan sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olduğundan; davacının ödediği satış bedelini haksız iktisap kuralları gereğince davalıdan geri isteyebileceği ve tasfiyesinin, haksız iktisap kuralları uyarınca, denkleştirici adalet kuralı ile hakkaniyet gözetilerek yapılacağı; mahkemece, sözleşmede yazılı olan miktarın denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan karşılığının davalıdan alınmasına karar verilmesi gerektiği- İadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, taraflar arasındaki harici sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödenen bedelin, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarih itibariyle, enflasyon, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün, bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle belirlemesi ve bu miktara hükmedilmesi gerektiği- Davacı satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemeyeceğinden; mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde olup olmadığı, taşınmazı halen kullanıp kullanmadığı, taşınmazı davalıya iade edip etmediği noktasında gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, taşınmazın halen davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti halinde, hükmedilen alacağa taşınmazın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiği-
Edimlerin karşılıklı olarak tümüyle veya önemli oranda yerine getirilmesi halinde veya şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye rağmen, arsa payının tapuda yükleniciye geçirilmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülemeyeceği- Mahkemece, davacının fesih tarihinden sonra inşaatı tamamladığı yolundaki iddiasıyla ilgili taraf vekillerinden inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise kim tarafından tamamlandığı hususunda açıklama alınıp, bu husustaki delilleri toplandıktan sonra, gerekirse mahallinde keşif ve inceleme yapılarak taraflar arasında yapılan fesih sözleşmesinden sonra tarafların karşılıklı olarak fesihten vazgeçip geçmedikleri, yeni bir sözlü ya da adi yazılı sözleşme yapıp yapmadıkları, yapılmış olan binanın kim tarafından yapıldığı, yapılan işlerin feshedilen sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak, tarafların fesihten karşılıklı olarak vazgeçtiklerinin ve yüklenicinin inşaatı ilk sözleşmeye uygun olarak yaptığının tespiti halinde yüklenicinin bağımsız bölüm hak edip etmediğinin belirlenmesi, hak etmiş ise tescil talebinin karara bağlanması, imalat bedeline yönelik talebinin reddine karar verilmesi, tarafların fesihten vazgeçmediklerinin ya da yeni bir adi yazılı ya da sözlü sözleşme yapmadıklarının belirlenmesi halinde ise imalat bedeline ilişkin talebinin karara bağlanması gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin uyuşmazlığın tüketici değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği- Edimlerin karşılıklı olarak tümüyle veya önemli oranda yerine getirilmesi halinde veya şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye rağmen, arsa payının tapuda yükleniciye geçirilmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tüm müşterek maliklerin tapudaki arsa paylarını yükleniciye devrettikleri anlaşılmış olup, sözleşmenin geçersizliğinin tartışma konusu olmadığından, mahkemece, sözleşmenin geçerli hale geldiğinin kabulü ile taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tapuda satış olarak yapılan işlemin sözleşme gereğince yükleniciye avans niteliğinde tapu devri olduğu gözardı edilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu-