Kayyımlık görevi gereği gaip kişinin taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumak için tasarrufta bulunmakta olanın harçtan muaf olduğunun söylenemeyeceği-
Hakkında gaiplik kararı verilmesi istenenin, yüz yaşını aştığı ve kendisinden uzun zamandan beri haber alınamadığı anlaşıldığından ve mahkemece usulüne göre yapılan ilanlar da sonuçsuz kalmış olduğundan, adı geçenin gaipliğine karar verilmesi gerekeceği-
Çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesinin istenebileceği- Reşit olduğu anlaşılan çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının TMK’nun 328/1 maddesi uyarınca kendiliğinden sona erdiği, çocuğun eğitimine devam etmesi halinde, kendisinin babasına karşı yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği-
Taşınmazda paydaş olan ölünün gaipliği ispatlanamadığından Hazine adına tescil istemli davanın reddi gerekeceği-
Taşınmazın mutasarrıfları hakkında daha önceden verilmiş bir gaiplik kararı bulunmadığı ve mahluliyet kararı da ibraz edilmediğinden 5737 ve 4721 sayılı Kanunlar çerçevesinde araştırma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş ise de; bu kararın müstakilen TMK'nın 32 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan gaiplik davalarında verilmesi gereken karar niteliğinde olduğu, oysa somut olayda, davacı Hazine'nin, gaiplik isteği yanında, son mirasçı sıfatıyla taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescil isteminde de bulunduğu, bu tür bir isteğin TMK'nun 588. maddesi kapsamında olduğu ve davacı Hazine'nin de bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu-
Gaiplik kararı verilmesinde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Davanın TMK.'nun 32. v.d. maddelerinden kaynaklanan salt gaiplik isteğine yönelik olduğu gözetildiğinde, HMK.'nun 382/2-a-4. ve 383. maddeleri uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Davada aslı vakıf olan taşınmazın mutasarrıflarının gaipliği yanında taşınmaz paylarının vakfı adına tescili isteği de bulunmakta olup, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği-