Borcun doğumundan sonra, borçluya ait işyerinde kurulan şirketin, sermayesinin 7 misli değerinde bir mal satın alması, ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğundan bu şirketin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla borçlu şirket tarafından kurulduğu, kira sözleşmesinin de bu amaçla düzenlendiği ve dolayısıyla davanın muvazaaya dayandığı -
Dava konusu hacizli eşyalar hakkında daha önce icra mahkemesince başka davalı aleyhine verilmiş olan istihkak davası ile ilgili kararın eldeki dava yönünden «kesin hüküm» sayılmazsa da «güçlü delil» sayılacağı–
Adi nitelikteki çeyiz senedinin HUMK. 299 gereğince alacaklıların haklarını etkilemeyeceği (alacaklıyı bağlamayacağı)– (Not: Yürürlükten kalkmış olan HUMK. 299/II.'nin "Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur." şeklindeki hükmü yeni HMK.'ya alınması unutulmuşsa da, bu hükmün düzenlediği hususların bugün dahi aynen uygulanması gerekir.)
İstihkak davasına bakan hakimin dava konusu malların mülkiyetinin kime ait olduğunu, davacının haklı olup olmadığını, mesleğinin gerektirdiği bilgi ile çözümleyeceği, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptıramayacağı–