Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada kişinin, sözleşmeden sonra sözleşme ehliyetine hak kazanması, sözleşmeye geçerlilik vermeyeceği gibi sözleşme yapma ehliyetinin sonradan kaybedilmiş olması da o sözleşmeyi geçerli kılmaz. Bu nedenle 04.09.2012 tarihli sağlık kurulu raporu gözönünde bulundurularak yeniden davalının 31.01.2013 tarihli dilekçesinde belirttiği ve gerekçeli kararın tebliğ edildiği yeni adresine hastaneye sevkinin sağlanması yönünden usulüne uygun tebligat yapılıp neticesine göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar kural olarak dava ehliyetine sahip olmadıklarından, dava tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan davalıların yasal temsilcisine husumetin yöneltilmesi gerektiği-
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar kural olarak dava ehliyetine sahip olmadıklarından, dava tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan davalının yasal temsilcisine husumetin yöneltilmesi gerektiği-
Kanun yoluna başvurma veya bundan vazgeçmede 5271 SK’nun 150/2. Maddesi uyarınca görev yapan zorunlu müdafi ile şüpheli veya sanığın iradesinin çelişmesi halinde müdafiin iradesinin geçerli sayılacağı,temyizden vazgeçen 18 yaşından küçük sanıkların, vazgeçme iradelerine itibar edilemeyeceği, sanıklar müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi gerekeceği-
Kendi tasarrufu ile borçlanması mümkün olmayan kişi hakkında yapılan icra takibinin geçerli olmayacağı–Bu durumda borçlunun mal beyanında bulunmamış olmasınında suç oluşturmayacağı–
Suçun işlendiği tarihte 15 yaşını ikmal etmemiş bulunan sanığın Medeni Kanun'un 14, 15 ve 16. maddeleri hükümleri uyarınca yasal temsilcisinin rızası olmadıkça kendi tasarrufuyla borç altına giremeyeceği–
Mümeyyiz küçüklerin yasal temsilcilerinin rızası olsun olmasın doğrudan doğruya şahıslarına karşı işlenen suçlardan şikayet hakkına sahip bulunduğu ve 15 yaşını bitirmeyen küçüklerin şikayetlerinin geçerli sayılmasının ancak mümeyyiz olduklarının raporla saptanmasına bağlı olduğu–
Tanzim tarihinde “mümeyyiz” ve “küçük” olan borçlunun -kanuni temsilcisinin onayı olmadan- düzenlediği senedin geçersiz olacağı, ancak “ergin” olmasından sonra bu senette yer alan borcunu -icra dosyasında- kabul etmesi halinde, senedin baştan itibaren geçerli hale geleceği–
Ergin olmayan kişi hakkında, “yedieminlik görevini kötüye kullanma” suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilemeyeceği–