Davalının .......Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile kısıtlanarak vesayet altına alındığı ve yargılama sırasında tüm tebligatların davalı kısıtlı adına çıkarıldığı, buna göre, husumetin davalı kısıtlının vasisine yöneltilmesi gerekirken, davalı kısıtlıya yöneltilerek hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğu-
Rapor içeriğine göre borçlunun, emekli maaşı üzerine haciz konulmasına muvafakat verdiği tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından, mahkemece, borçlunun, emekli maaşından kesintiye muvafakat ettiği tarihte hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin tespitin yapılması amacıyla, borçlu vasisine; borçluya ait doktor, hastane ve benzeri sağlık kuruluşları ile ilgili diğer belgeleri sunması için süre verilmesi, Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi Raporu ile varsa bu rapora dayanak teşkil edecek belgeler getirtilerek dosyanın kül halinde tam teşekküllü bir hastaneye veya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, borçlunun hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınması ile tespit edilecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet tarihinden önceki bir tarihte mahkeme kararı ile borçlunun kısıtlanmasına karar verildiği görüldüğünden şikayetin incelenebilmesi için TMK. mad. 403 ve devamı uyarınca önce vasinin icazetinin bulunup bulunmadığının saptanması gerektiği, icazetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK. mad. 462/8 'e göre, izin alması için vasiye yeterli süre verilip bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiği, vesayet makamınca izin verilmesi halinde işin esasının incelenmesi gerektiği-
Nişanın bozulması nedeniyle küçük aleyhine velayeten annesi ve babası davalı gösterilerek nişan hediyelerinin aynen iadesi, olmazsa bedelinin tahsili istenildiği,ancak aleyhine velayeten dava açılanın yargılama aşamasında reşit olduğu ve bu nedenle davaya dahil edilerek bizzat ya da vekili marifetiyle davada temsil edilmesi gerekirken (TMK. md. 16) bu husus resen gözetilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan, davada taraf ve temsilci sıfatı kalmayan velayet hakkı yasa gereği ortadan kalkan anne-baba aleyhine yargılama yapılıp hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
Borçlunun kredi kartı sözleşmesi tarihi itibariyle borçlanma ehliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece re'sen araştırılması gerektiği-
Mahkemece, sunulan raporlar, tedavi ve hasta takip evrakları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek, şirketin yetkilisinin, senedin tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Akıl hastalığı yahut akıl zayıflığı gibi sebeplerden biri ile makul surette hareket etmek iktidarından mahrum bulunanların, başka bir deyimle tam ehliyetsiz olanların yaptıkları hukuki işlemlerin kanuni mümessilleri tarafından onaylanmadıkça geçersiz olduğu, fiil ehliyeti, icra hukukunda takip ehliyeti şeklinde kendini gösterdiğinden, mahkemece, dosyaya sunulan raporlar ile tüm tedavi ve hasta takip evrakları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek, takip dayanağı kredi sözleşmesi tarihi itibariyle borçlunun takip ehliyeti bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Ayrılık davası sırasında verilen tedbir nafakasının ayrılık süresinin bitiminde sona ereceği, dava ayrılık kararı ile hükmedilen nafakanın artırılmasına ilişkin olduğundan ayrılık süresinin sona ermesi halinde devam etmeyeceği-
Tam ehliyetsiz olanların yaptıkları hukuki işlemlerin kanuni mümessilleri tarafından onaylanmadıkça geçersiz olduğu, avalist konumunda olan murisin bononun tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor