Somut olayda eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ilamı ile davalı borçlu şirketin iflasına karar verildiği, iflasın açıldığı iflas işlemlerinin 2014/1 sayılı iflas dosyası üzerinden devam ettiği anlaşıldığından, mahkemece öncelikle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantının yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise eldeki davanın İİK'nun değişik 194 maddesi gereğince ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına ve ondan sonra devamına, ikinci alacaklılar toplantısı yapılmış ise davacıya İİK mad. 245 gereğince eldeki davayı takip yönünden yetki verilip verilmediği, yetki verilmiş ise davaya devam edilmesi davacıya yetki verilmemiş ise davanın iflas idaresine tebliği ile iflas idaresinin huzuruyla eldeki davaya devam edilmesi gerektiği-
İcra Müdürlüğü’nün iflas dosyasında, hakkında tehiri icra kararı bulunan ve bu nedenle de temyiz incelemesi sonuna kadar icrası ve yerine getirilme imkanı bulunmayan tasarrufun iptal kararına ve bu kararla tanınan satışı talep yetkisine istinaden iflas idaresince satış işlemlerine başlanması, satışa hazırlık ve kıymet takdiri işlemlerine devamla satışın yapılması verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin karara aykırı olup, yüksek mahkeme kararına aykırılıktan doğan bu durumun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile mahkemece de re’sen dikkate alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz, muhammen bedelinin üzerinde satılmış ise de; şikayetçi taşınmazın gerçek değerinin satışa esas alınan muhammen bedelden daha yüksek olduğunu ileri sürdüğüne göre borçla ilgisi bulunmayan taşınmaz malikinin Yargıtay ilamına aykırılıktan kaynaklanan yolsuzluk sebebi ile İİK. mad. 134/8 uyarınca menfaatinin muhtel olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Borçlunun iflas ettiği durumlarda, tasarrufun iptali davasını açma hakkının iflas idaresine verildiği, iflas idaresinin, dava açma hakkını alacaklıya devrettiği durumlarda, iptal davasının alacaklı tarafından açılabileceği, iflas masasının oluşturulup oluşturulmadığı sorularak, İİK'nin 277/2.maddesine göre işlem yapılmak üzere, iflas idaresinin davayı takip edip etmeyeceği ya da davacıya bu davayı takip için yetki verilip verilmeyeceği sorularak, davanın takibinin mümkün olması halinde, iflas eden borçlu hakkında açılan davada aciz belgesinin ibrazı koşulunun aranmayacağı hususu dikkate alınarak, davanın esasına girilip uyuşmazlığın çözümlenmesinin gerekeceği-
Borçlunun iflas ettiği durumlarda, tasarrufun iptali davasını açma hakkının iflas idaresine verildiği ve iflas idaresinin, dava açma hakkını alacaklıya devrettiği durumlarda, iptal davasının alacaklı tarafından açılabileceği-
Mahkemece, gemi maliki dava dışı ... şirketinin iflasına karar verildiği, davaya konu ... Gemisi'nin iflas masasına dahil olduğu, gemi ile ilgili açılabilecek her türlü davanın iflas idaresi tarafından açılması gerektiği halde davacı vekili dava dilekçesine herhangi bir belgenin eklenmediği, davacı vekilinin verilen süre içinde iflas idaresinden alınma yetki belgesi ibraz ettiği, 03/11/2011 tarihli toplantıya yedi alacaklı vekilinin katıldığı, İİK 245 ve müteakip maddelerinde bu konuda yetki belgesinin, masaya alacaklarını kaydettirmiş olan tüm alacaklıların hazır bulundukları toplantıda kararlaştırılmış olmasının gerektiği, icra dairesinin cevabi yazısında, masaya alacağını kaydettirmiş yirmi üç alacaklı olduğu halde toplantıya yedi alacaklının katıldığı, yetki belgesini ancak tüm alacaklıların hazır olduğu toplantıda tüm alacaklıların vermesinin gerektiği, davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaaya (TBK. mad. 19) dayalı olarak açılan ve İİK. mad. 277 uyarınca açılan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen davada; müdahil dava konusu taşınmazla ilgili satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve taşınmazı satın almak istediklerini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişse de, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği- HUMK'da ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolunun öngörülmediği- İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına yapılan kanun yolu incelemesinde istinaf mahkemesi, başvuruyu yerinde görürse, sadece kanun yolu başvurusunun kabulüne karar vermeyecek, işin esası olan ihtiyati tedbir kararının kabulüne de karar vereceği- İhtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılmasının, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymadığı-
Dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında misli fark bulunmasına, davalı borçlu ile 3.kişi şirket arasındaki ticari ilişkiler nedeniyle davalı 3.kişi şirketin, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden kişilerden olmasına, alacağa mahsuben yapılan taşınmaz devirlerinin mutad ödeme olmaması nedeniyle iptale tabi olması gerektiği- Davalı borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve iflas işlemlerinin devam ettiği belirtildiğinden, mahkemece borçlu hakkındaki iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı ve davacı-alacaklının, tasarrufun iptali davasını takip etmek için İİK. mad. 245 gereğince yetki alıp almadığı belirlenerek taraf ehliyeti yönünden İİK. mad. 187, 191, 245, 255 gereğince değerlendirme yapılması gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği-
Davalı G., davalı borçlu şirketin çalışanı olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğu ve dava konusu tasarrufların alacağa mahsuben yapılmış olduğu belirtildiğinden borçlu şirket ile G. arasındaki dava konusu tasarrufların iptaline karar verilmesi gerekeceği- Tasarrufun iptali davası sırasında davalı borçlu şirketin iflas etmesi ve davacı alacaklının İİK.'nun 245. maddesi uyarınca davayı takip yetkisini iflas masasından almaması halinde davaya iflas idaresi tarafından devam edilebileceği-
Davalı Müflis S.S. Egebirlik Turizm Geliştirme Yapı Kooperatifleri Birliği alacaklılarının, İİK’nın 245. maddesi doğrultusunda 17.11.2008 tarihli toplantısında verdikleri kararla, kendisine asaleten, müvekkili H.M.’na vekaleten Av. M.Ç.K.’ın yetkilendirildiği, bu karar doğrultusunda, yerel mahkeme karar başlığında anılan müflis birlik yerine, H.M. ve M.Ç.K.’ın isimlerinin yazılmamasının HMK’nın 304. maddesi anlamında, tarafların başvurusu üzerine veya re'sen mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı-
İİK'nın 184. maddesine göre iflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edeceği ve alacakların ödenmesine tahsis olunacağı, iflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen malların masaya gireceği, masanın kanuni mümessilinin ise İİK'nın 226. maddesine göre iflas idaresi olduğu, iflas idaresinin, İİK'nın 187. maddesine göre İİK'nın 277. maddesinden 284. maddesine kadar olan maddeler uyarınca iptal davasına mevzu olabilecek bütün şeylerin masaya intikali için lazım gelen davaları açacağı, İİK'nın 245.maddesinin, "alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkı istiysen alacaklıya devrolunur" hükmünü içerdiği bu sebeplerle davanın yargılaması sırasında İflas İdaresinin yukarıda yazılı dilekçe ile davaya dahil olduğu-