İflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, iflas etmeden önce elinden çıkartan borçlunun iflasına karar verilmiş bulunmasına göre kesin veya geçici aciz belgesi ibraz edilmesi, alacağın iflas masasına kaydedilmiş olması sebebi ile de alacağın kesinleşmiş olması ön şartı aranmaz ise de, iflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının ayrı ayrı araştırılması gerekeceği
Dava açıldıktan sonra davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesi halinde, iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi; kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar iptal davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya İİK’nun 245 ve 255/2 maddeleri gereğince davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek davanın esasının incelenmesi ve hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerektiği-
Tasarrufun iptali davası-
Davacı alacağının dayanağını teşkil eden 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesine eklenen beşinci fıkra ile altıncı fıkra, Anayasa Mahkemesinin 19/3/2015 tarih,2014/144 Esas ve 2015/29 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve bu durumda, davalı borçlunun dava dayanağını teşkil eden, A.Ş. ve diğer Fon bankaları tarafından kredi kullandırılan bankalarda kanuni temsilci olduğu dönemlerdeki sorumluluğunun, , Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı ve borçlu hakkında çıkartılan ödeme emirlerindeki borcun miktarı, dayanağı hakkında gerektiğinde uzman bilirkişiden rapor alınarak değerlendirilmesi gerektiği- İİK'nın 245.maddesi gereğince değerlendirme yapılarak yargılama sırasında borçlunun şahsen iflasına karar verilmiş olması nedeniyle İİK'nın 245. maddesi uyarınca davacılık sıfatının iflas idaresine geçeceği, ancak iflas idaresinin de Fon tarafından oluşturulması bir yana Fon Kurulunun aldığı kararlara göre, iflas tarihinden önce açılan davalarda iflas idaresinin taraf olmayacağı, buna göre davacının davacı sıfatının devam ettiği-
Davacı şirketin iflasına dair verilen karar kesinleştiğinden, tasarrufun iptali davasında bakan mahkemece, bir ara kararı ile davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği, ayrıca iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında, iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra ve davaya devam edip etmeyeceği netleştirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu iflas etmiş ise, iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, kesinleşmiş olması halinde ise davacının tasarrufun iptali davasını takip edebilmesi için iflas idaresinden yetki alması gerektiği (İİK. 245), yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği, aksi halde davanın iflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerektiği-
Borçlu şirketin iflasından önce dava konusu taşınmazlar üzerinde diğer davalı lehine tesis ettiği ipoteklerin iptalini istemi- Temlik alan temlike eden alacaklının haklarının halefi olduğundan, borcun doğum tarihinin, temlik tarihi değil, ilk alacaklının alacağının doğduğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği- İflas eden borçlunun ayrı bir tüzel kişiliği mevcut olup davacının özel şahıs olduğu, müflis şirketle aralarında organik bağ olmasının ve bu davadaki alacağı temlik alarak davayı devam etmesinin TMK. m. 2 kapsamında değerlendirilemeyeceği- Davalı üçüncü kişi bankanın, davalı müflis şirkete kullandırdığı kredi ile davalı bankanın kredi borçları ödenerek, ipotek tesis edildiğini, buna rağmen kullandırılan kredi tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra ipotek tesis edilmesi ve bundan yaklaşık 1 ay sonra ipoteklerin fekkedilerek daha yüksek verilen kredinin nerde ise 6 katı bedelli yeni ipoteklerin tesis edilmesine ilişkin tasarrufunun İİK. m. 280 uyarınca iptali gerektiği-  Uzman bilirkişi aracılığı ile ipotek akit tablosu, davalı banka lehine tesis edilen ticari işletme rehni belgeleri ile ihale tutanağının incelenerek, ihale tutanağındaki makine ve techizatın ipotek kapsamında olup olmadığı veya hangilerinin kapsamında kaldığı tesbit edilerek, tesbit dışında kalan makine ve techizat bedelinin, davacıya ödenen ihale bedeli ile oranlamasının yapılarak ortaya çıkan rakamın davalı üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece öncelikle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, kesinleşmiş olması halinde ise davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK'nun 245. maddesi gereğince yetki alması gerektiği, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği, aksi halde davanın İflas İdaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas İdaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası-
Borçlunun iflasına dair verilen karar kesinleştiği anlaşıldığından, davacının, iflas idaresinden bu davayı takip için İİK. mad. 245 gereğince yetki alması gerektiği- Davacı-alacaklının yetki almaması durumunda, davanın iflas idaresi tarafından devam ettirilerek iflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerektiği-