Taraf teşekkülü davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gereken bir husus olduğu- Mahkemece iflas kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, karar kesinleşmiş ise iflas masasından 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, İİK. mad. 245 uyarınca davacıya tasarrufun iptali davası yönünden yetki verilip verilmediği sorularak, davaya davacının mı, yoksa masanın mı devam edeceği belirlenmesi gerektiği-
İflasının açılmasına karar verilen borçlu şirket hakkında tasfiye işlemlerinin iflas dosyasında yürütüldüğü, İİK. mad. 245 gereğince davacıya dava açma yetkisi verildiğine dair yetki belgesinin mevcudiyeti ve iflas masasına alacağa dair yapılan başvurunun eldeki davayı açmaya engel olmadığı gözetildiğinde, mahkemece tasarrufun iptali davasının esasına girilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın onaylandığı anlaşıldığından, öncelikle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, kesinleşmiş olması halinde ise davacının tasarrufun iptali davasını takip edebilmesi için iflas idaresinden İİK mad. 245 gereğince yetki alması gerektiği, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği-
Borçlu hakkında iflas kararı verilmesi halinde iptal davasına konu hak masaya geçeceği, iflas idaresi bu hakkını kullanmazsa, davacının kişisel hakkına dayalı olarak davasına devam edeceği- Davalı borçlunun iflasına karar verildiği, davacıya alacaklılar toplantısında İİK. mad. 245 gereğince yetki verilmediği, davalı iflas idaresinin temyiz dilekçesinde "davaya iflas idaresi olarak devam etmek istediklerini" bildirdiği, buna göre davadan önce iflasın kesinleşmesiyle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın aktif husumet ehliyeti olmadığından reddine karar verilmesi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerektiği- Davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek/haciz nedeni ile cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı üçüncü kişinin elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulacağı- Dava konusu taşınmaz tasarruf tarihinden önce tesis edilen ipotek nedeniyle; davadan önce cebri icradan dava dışı Bankaya satıldığından, söz konusu taşınmaz dava açılmadan önce cebri icradan satıldığına göre, davanın açıldığı tarihte dava konusu olmadığından mahkemece verilen kararın infaz kabiliyetinin de bulunmadığı-
İİK. mad. 194 uyarınca -acele haller müstesna olmak üzere- müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalarının duracağı ve bu davalara ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği- Davalı-borçlu tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının reddi ile borçlunun iflasına karar verilmiş olduğundan, öncelikle mahkemece iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar tasarrufun iptali davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya İİK. mad. 245 ve 255/2 gereğince davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerektiği- Tapu iptal ve tescil davasında, davacı konumunda yer alan ve eldeki davada davalı borçlu sıfatı bulunan şirketin lehine tapu iptal ve tesciline karar verilen ve temyiz aşamasında bulunan davadan feragat etmesi şeklindeki işlemin, o dosyanın davacısı lehine dolayısıyla eldeki tasarrufun iptali davasında davacı aleyhine yapılmış bir tasarruf işlemi olduğu gözetilerek tasarrufun iptaline ilişkin davanın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlunun yargılama sırasında iflasına karar verilmesi halinde, dava takip yetkisinin davacı alacaklıya devredilip devredilmediğinin araştırılması, dava takip yetkisi alacaklı davacıya devredilmemiş ise iflas idaresinin usulüne uygun biçimde davaya dahil edilmesi, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takip borçlusunun davalı ........ olduğu, adı geçen borçlunun tasarrufu yönünden eldeki iptal davasının açıldığı, iflas eden şirketin dava konusu taşınmazın dördüncü maliki durumunda dolayısıyla davalı olduğu anlaşıldığından, mahkemece eldeki davada 4. malik durumundaki davalı şirketin davadan önce iflas etmesi nedeniyle dava dilekçesinin müflis davalı şirketi İflas İdaresine (İflas işlemleri Ankara İflas 21.İcra Müdürlüğünün 2012/13 İflas dosyası üzerinden devam ettiğinden) tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, iflas idaresinin bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi mi yoksa İİK'nun 245. maddesi gereğince davacının iflas idaresinden yetki alması halinde davacı alacaklı mı devam edecek, belirlenerek ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki tasarrufun iptali davasının borçlunun iflasından önce açıldığı anlaşıldığından öncelikle davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK'nun 245 maddesi gereğince yetki alması, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği aksi halde yetki alamadığı takdirde davanın İflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
Davalı borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesi talebi ile açılan davada tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle, anılan şirketler yönünden davacı tarafından yapılmış bir icra takip bulunmamasına, iflas erteleme davasının sonucuna göre davacı sıfatının değişme ihtimali bulunmasına (iflas halinde eldeki davanın ancak davacı tarafından İİK. mad. 245, 255/1 gereğince alınacak takip yetkisine istinaden takip edilebilmesine, aksi halde davanın iflas idaresi huzuruyla görülmesine), davacının alacaklı, davalı şirketlerin borçluluk durumu, alacak miktarı ve organik bağ iddiasının yargılamayı gerektirmesine göre davacı vekilinin tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-