İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaleti geçerli olup, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerliliğinin devam edeceği-
İcra müdürünün ihtiyati haczin infazı ile ilgili işlemlerine yönelik şikayetleri inceleme görevinin icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu–
İcra müdürlüğünce haczedilerek seferden men edilen gemilerin, şikayet üzerine icra mahkemesince seferden men kararının kaldırılarak serbest bırakılamayacağı–
İhtiyati haciz kararının ‘etkili bir tedbir işlemi’ niteliğini taşıyıp, bir ‘icra takip muamelesi’ sayılmadığından, alacaklının itirazla duran icra takibi aşamasında ihtiyati haciz kararı alıp bunu uygulatabileceği–
İhtiyati haciz kararı verildikten on gün sonra, alacaklının ihtiyati haczin uygulanması için avans vererek ihtiyati haczi uygulatmış olması halinde, ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış olacağı–
İİK’nun 261/I maddesinde öngörülen yetki kuralının, ihtiyati haczin infazının istenebileceği yerin belirlenmesine yönelik olduğu, alacaklının, İİK’nun 264. maddesindeki süre koşuluna uyarak, alacağın tahsili bakımından, yetkili yerde de takip talebinde bulunabileceği–
Genel haciz yolu ile takiplerde, takibe itiraz edilmiş olması halinde takibin duracağı, ancak bu olgunun, İİK’nun 261. maddesi gereğince daha önce uygulanan ihtiyati hacizleri hükümsüz kılmayacağı gibi, kalan alacak bölümü için ihtiyati haciz uygulanmasını etkilemeyeceği, takibin durmuş olmasının sadece, dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmesine engel teşkil edeceği–
İhtiyati haciz aşamasında -henüz asıl borçlu hakkında icra takibi başlamadan- bir kişinin, başkasının borcuna «icra kefili» olabileceği–