"Bir yıllık yasal sürede satış talebinde bulunulmadığından" takibin düştüğü, satışın yapılması mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık ilam zamanaşımı süresi içinde satış avansı yatırılmadığı hususu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından icra müdürünce verilen İİK. mad. 110'da belirtilmiş onbeş günlük süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haczin kalkacağı- Yakalama işleminin satış isteme süresini kesmeyeceği, alacaklının ilamsız takiple borçluya ait haciz konulmuş her bir araç için satış avansı yatırarak satış talebinde bulunmasını reddeden memurluk işleminin iptali isteminin kabulü gerektiği-
Alacaklı vekilinin "haczedilen taşınmazların satışı için talimat yazılmasını, satış avansının depo edilmesini" talep ettiği, icra müdürlüğünün "kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra satış işlemine geçilmesine" karar verdiği ve "satış avansı alınmadığı", alacaklı vekilinin "satış avansının depo edilmesini" talep ettiği halde, icra müdürlüğünün "kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra işlem yapılacağına" yönelik kararı nedeniyle, satış avansının alacaklı tarafından yatırılamadığı, daha sonra da icra müdürlüğü tarafından İİK. mad. 110 uyarınca satış avansının ... gün içinde depo edilmesinin alacaklıdan talep edilmediği anlaşıldığından, alacaklı vekilinin usulüne uygun olarak süresinde satış talebinde bulunduğunun kabulü gerektiği-
İİK. mad.150/e uyarınca ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren iki sene (şimdi; bir sene) içinde istenmesi satışın istenmesi gerektiği- İki (şimdi; bir) yıllık sürenin hesabında, ödeme ya da icra emrinin tebliğinden itibaren ilk satış talebinin tarihi esas alınacağı- Geçerli bir satış isteminin varlığından bahsedilebilmesi için ipotekli taşınmazın ödeme veya icra emrinin tebliğ tarihini izleyen iki (şimdi; bir) yıl içinde satışının istenmesi ve satış masrafının da avans olarak aynı süre içinde yatırılmasının zorunlu olduğu-
Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK'nun 59. maddesi uyarınca işlemin gerektirdiği masrafın da yatırılmış olması gerektiği-
Tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmış olduğundan, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesinin mümkün olmadığı; satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerektiği-
Satış talebi yapıldığında, icra müdürünün alacaklıdan satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerektiği (İİK. mad. 110)- İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansının depo edilmemesi halinde haczin kalkacağı- İcra müdürlüğünce satış avansı ile ilgili bir süre verilmemiş ve alacaklı satış talebinden sonra satış avansı yatırmış ise, satış talep tarihi olarak satış avansının yatırıldığı tarihin kabulünün zorunlu olduğu- Haciz tarihinden itibaren altı ay olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılarak satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının altı aylık sürenin geçmesinden sonra yatırıldığı anlaşıldığından, ihale konusu menkuller üzerindeki haczin düşmüş olduğu-
Borçluya icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren, alacaklının, 1 yıllık yasal süre içinde -masrafını da yatırmak suretiyle- satış talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, takibin düşmüş olacağı ve satışın yapılmasının mümkün olmadığı-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulü halinde, İİK. mad. 235/3 kıyasen uygulanarak, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine veya iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararında durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerektiği-