TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 54 - b. Bedensel zarar
Bakıcı giderinin brüt asgari ücrete göre hesaplanmasında hata bulunmadığını- Müterafik kusura ilişkin delil bulunmadığından reddinin yerinde olduğunu- Vekalet ücretinin AAÜT' ye göre hesaplanan ücretin 1/5 oranında olması gerektiği-
İhtisas kurulu raporu ile davacının dava konusu trafik kazası ile davacının yaralanması arasında illiyet bağının bulunduğunun ispat edilemediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasına yönelik dava şartının tamamlanabilir dava şartı olduğu-
Tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti gibi kuruluşlardan denetime açık ve ayrıntılı bir kusur rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup ayrıca, davacının maluliyetine ilişkin olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerektiği- Yargıtayca bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamayacağı- Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı ve bozma ilamının gereğinin yerine getirilmesi gerektiği-
Davacı ile sigortalı sürücü arasında düzenlenen " İbraname, Teslim ve Tesellüm Tutanağı" başlıklı belge ile tüm haklarından feragat ettiği, ibraname incelendiğinde davacının dava konusu poliçeden doğan haklarından da feragat ettiği bu anlamda davalı sigorta şirketini ibra ettiği anlaşılmakla davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-