Kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan adiat faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı- TBK. mad. 117 uyarınca, genel kurulun belirlediği tarihin kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği- Kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği ancak tarafların, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, TBK. mad. 120/2'deki sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu-
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira parası yıllık olarak ve 12 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kira taksitlerinin hangi tarihlerde ödeneceği belirtilmemiş ise de kira parasının yıllık tutarı belirlendiğinden, kira taksitlerinin son olarak yıl sonunda ödenmesi gerektiği, her bir kira yılı sonundan itibaren kira alacağına, yasal faiz oranında faiz alacağı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
Konut kredisi kullanan davacıdan dosya masrafı ve benzeri adlar altında yapılan kesintilerin avans faizi ile tahsili istemine ilişkin davada, davacının bu miktarı ıslah ettiği, ıslah edilen bölüm için davacı davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden, bu bölüm yönünden dava tarihinden değil; ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya keşide edilmiş bir ihtar ve taraflar arasında kararlaştırılmış kesin vade olmadığından temerrütün icra takibinin başlatıldığı günde oluştuğu, davalı borçlunun takip öncesinde temerrüde düşürüldüğü kanıtlamadığından bahisle takip öncesi döneme ait birikmiş faiz alacağı isteminin reddi gerektiği-
Mahkemece, davalı kooperatifin takip tarihinden önce BK'nın 101. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve ödeme talebi içeren bir temerrüt ihtarı ile temerrüde düşürülüp düşürülmediği üzerinde durularak, temerrüde düşürülmüş ise temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş temerrüt faizi alacağının bilirkişiye hesaplatılması, belirlenecek işlemiş temerrüt faizi miktarı üzerinden itirazın iptali isteminin kabul edilmesi, takipten önce temerrüde düşürülmemiş ise işlemiş temerrüt faiz alacağına ilişkin itirazın iptali talebinin reddedilmesi ve belirlenen asıl alacak ile sınırlı olarak takibin devamına karar verilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarda, yanlar arasında kesin bir vade kararlaştırılmamış ise, borçlunun dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK'nın 101. (TBK'nın 117.) madde hükmüne uygun şekilde temerrüde düşüldüğü tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülebileceği, bu tür bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp, karşı tarafın ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekeceği-Davanın konusu gecikme tazminatı olup, kira sözleşmesine dayalı kira alacakları için aylık kiranın tahakkukundan sonra takip eden aydan itibaren faiz yürütülmesi kuralının, tazminat alacaklarında uygulanmasının mümkün olmadığı- Mahkemece, davalının, gecikme tazminatı yönünden dava tarihinden önce BK'nın 101. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve süre içeren temerrüt ihtarı ile temerrüde düşürülmediği, 16.11.2015 tarihli ihtarnamenin BK'nın 101. maddesi hükmüne uygun olmadığı gözetilerek, kabulüne karar verilen alacağın 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, kalan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekeceği-
Dava ve ıslah dilekçesinde, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak, alacağın avans faizi ile tahsili talep edilmiş olup; mahkemece, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 21/1. maddesi uyarınca ticari nitelikte olduğu, bu davanın aynı Kanun'un 4/1. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, ticari işlerde 3095 sayılı Kanun'un değişik 2/2. maddesi uyarınca avans faizi isteme hakkına sahip olan davacının bu anlama gelecek şekilde alacağın ticari faiziyle tahsilini istemiş olduğu gözetilerek, alacağın avans faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi gerekeceği-
Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarının olmaması halinde faize ancak icra takip tarihinden, icra takibi bulunmuyorsa dava tarihinden itibaren hükmedilebileceği-
Sözleşmenin ileri etkili feshine karar verebilmek için belirlenen inşat seviyesi ve kullanıma engel bir husus olup olmadığının belirlenmesi gerektiği- İleri etkili fesih sonucu tasfiye kararı verilmesinin zorunlu olduğu- İleri etkili feshe karar verildiği halde bu kararın doğal sonucu olarak sözleşmenin tasfiyesi yoluna gidilip, belirlenecek inşaattaki fiziki oran esas alınıp, buna göre taraflara ait olması gereken bağımsız bölümlerin tespit edilmesi gerektiği- Hüküm altına alınan cezai şart ve gecikme tazminatı alacaklarının ayrı ayrı tümünün talep edilebileceği yönünde sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığı halde, TBK 180'e aykırı olarak sadece cezai şartı aşan kısma hükmedilebileceği gözden kaçırılarak gecikme tazminatının tümünün hüküm altına alınmasının ve TBK 117.'ye aykırı şekilde asıl davada talep edilen miktarlara dava tarihinden, ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken hüküm altına alınan alacağın tümüne dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-
Dosyaya ihtarname örneği sunulmadığından ihtarnamenin, BK'nın 101. maddesi hükmüne uygun olup olmadığı denetlenememekte ise de, davalı kooperatife yapılan tebligatın tebliğ belgesinde, tebligatı almaya yetkili kişinin tebliğ saatinde işyerinde bulunmadığı ya da o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu hususunda bir açıklamaya yer verilmediğinden Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri hükümlerine uygun olmadığı anlaşıldığından,davacının davalıyı icra takip tarihinden önce temerrüde düşürmemiş olduğunun kabulü gerekeceğinden, mahkemece, davacının işlemiş faize ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-