Kaçak bedelinin, kaçak elektrik kullanmayan abonelerden tahsili sonucunu doğuracak şekilde tahakkuk yapılmasının; hak,nesafet ve genel hukuk ilkeleri ile bağdaşmayacağı-
Sendika üyeliğinden çekilme dilekçelerinin, kamu görevlileri sendikaları üyelerine mahsus çekilme formu şeklinde düzenlendiği ve bu nedenle 6356 s. Kanun'un 19. maddesi karşısında geçersiz olduğu-
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinde vade kesin olarak belirlendiğinden ve davacı yüklenici kararlaştırılan sürede edimini tamamlayıp teslim etmediğinden temerrüde düştüğü, öte yandan davalı iş sahibinin yüklenicinin temerrüdünden sonra derhal fesih hakkını kullanmadığı, sözleşmeden döndüğünü yasal delillerle de ispatlayamadığı, buna rağmen davacı yüklenicinin işe devam ederek eseri tamamladığı ve noter kanalı ile sözleşmeye konu makinenin teslime hazır olduğunu belirterek, teslim alınması ve iş bedelinin ödenmesi ihtarında bulunduğu, bu durumda iş sahibi sözleşmeyi derhal feshetmeyerek gecikmiş ifayı beklediğinden taraflar arasındaki sözleşmenin süresiz halde geldiği, gecikmiş ifayı kabul eden iş sahibinin beklemekten vazgeçip sözleşmeyi feshedebilmesi için yükleniciye mehil verip, bu süre içinde edimin ifa edilmemesi durumunda sözleşmeden dönmesi gerektiği, somut olayda ise bu lüzuma riayet etmeyen davalının kabulden kaçınmakta haksız olduğu-
Temerrüde düşürücü bir ihtarnamenin tebliğinden sonra alacaklının, faize ilişkin önceki temerrüt halinden kaynaklanan alacaklarını saklı tutmadan borçluya yeni bir süre vermesi halinde, ilk temerrüt halinin ortadan kalkacağı ve yeni oluşan temerrüt tarihinin, faiz başlangıcına esas olacağı-
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiği- Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşacağı- Mahkemece, davalı taraf için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılıp, davalı tarafın temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği-
Kooperatif ile ortağı arasında parasal yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıklarda 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesi hükmü gereğince zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve bu sürenin borcun muaccel olduğu tarihten başlayacağı- Aidat ve işlemiş faizleri tasfiye giderlerine ilişkin davada, kooperatif genel kurulunca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı ve bu durumda, genel kurulun belirlediği tarihin, 818 sayılı BK'nın 101/2. (6098 sayılı TBK'nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği-