Davacı kadının, fiilen başkası ile yaşadığı anlaşılmakla davacı kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, ergin olan müşterek çocuk yararına velayet düzenlemesi yapılamayacağı-
Ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olacağı yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı, hakimin vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocukların da ana ve babanın velayeti altında kalacağı-
Kısıtlanıp, velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümlerinin uygulanacağı; bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemenin ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesi olduğu-
Dava dilekçesi kapsamından; davanın, velayetin kaldırılması ve davacının vasi olarak atanması istemine ilişkin olduğu; velayetin kaldırılması istemi yönünden davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi, vasi atanması istemi yönünden ise velayetin kaldırılması davasının bekletici sorun yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olgu nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmadığı hallerde, burada davanın konusuz kaldığı, bu yüzden hakkında velayetin değiştirilmesi, şahsi ilişkinin kaldırılması istenen müşterek çocuğun reşit olması nedeniyle velayetin kendiliğinden ortadan kalktığı, bu durumda talepler hakkındaki davanın konusuz kaldığı- Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve HGK'nun 16.03.2012 gün ve 2011/2-884 E., 2012/197 K. sayılı kararında da yeterli idrak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocukların, kendilerini doğrudan ilgilendiren kişisel ilişkinin kaldırılması konusunda bizzat dinlenilerek, görüşlerini gerekçeleriyle birlikte ifade etme olanağı sağlanması; ifade edecekleri görüşlerin, çıkarlarına ters düşmediği takdirde, buna değer verilmesi ve gerektiğinde Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5 ve 6. maddesi uyarınca uzman bilirkişiden yeniden görüş alınmak suretiyle birlikte değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Velayet hakkına sahip olanın ölümü nedeniyle yeni vasi tayin edilmesine ilişkin davada, vesayetin kaldırılması yönünde bir istek ve dava bulunmadığı halde mahkemece istek dışına çıkılarak hüküm verilemeyeceği-
Evlat edinme hali hariç anne ve baba dışındaki kişilere velayet hakkı verilemeyeceğinden, açıklanan bu husus dikkate alınmaksızın küçüğün velayetinin anne dışındaki başka bir kadına verilmesine karar verilemeyeceği-
Velayeti düzenlenen çocuğun, idrak çağında olması halinde, kendisini yakından ilgilendiren bu konuda ona danışılması ve görüşünün alınması gerekeceği, çocuğun kendi çıkarına ters düşmediği takdirde, buna önem verilmesi ve gerektiğinde uzman bilirkişiden de görüş alınmak suretiyle birlikte değerlendirme yapılarak kararı verilmesi gerekeceği-
Çocuk ile baba arasında soybağının ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulacağı, soybağının ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulacağı, evlilik dışında doğan çocuğun, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olacağı, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor