Velayetin düzenlenmesinde asıl olan küçüğün üstün yararı olup, güven sarsıcı davranışın tek başına velayetin verilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu sebeple müşterek çocuğun velayetinin anneye verileceği-
Velayetin değiştirilmesi davasında, mahkemece tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için, davalının harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış dava veya karşı dava bulunması gerekeceği-
Boşanma sebeplerinden birinin varlığı, kabule elverişli ve yeterli olmadığından davanın reddedileceğİ-
Karar tarihinden önce ergin olduğu halde, ergin olan çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olmayacağı-
Hakimin velayetle ilgili bir düzenleme yapmasının zorunlu olacağı-
Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Türk Medeni kanunun 335. maddesi uyarınca ergin olmayan çocuklar yönünden asıl olanın anne ve babalarının velayeti altında bulunması gerekeceği-
Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacağından, bu davalarda, görevli mahkemenin 4787 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesi olduğu-
Davacı kadının, fiilen başkası ile yaşadığı anlaşılmakla davacı kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, ergin olan müşterek çocuk yararına velayet düzenlemesi yapılamayacağı-