Tebliğ memurunun muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adresinde bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Tüzüğü’ne uygun kişilerden sorarak tebliğ edip,beyan ve imzalarını almadan veya imzadan çekinme durumunu belirtmeden muhtara tebligat yapmakla, tebligat işini tamamlamış sayılamayacağından,borçlunun ödeme tarihini kendi beyanına göre belirlenip, itirazın buna göre esası incelenerek sonuca gidilebileceği-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmese bile alacaklının takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesinin şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca ve zamanaşımına ilişkin itirazın yasal 5 günlük sürede yapılması gerekeceği, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yapılan ödeme itirazının ise, takibin kesinleşmesinden sonra süre sınırlaması olmaksızın ileri sürülebileceği-
Takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımına yönelik itiraz süresiz olarak yapılabileceğinden, borçlunun zamanaşımı itirazının incelenerek oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yetkisiz icra dairesince (henüz takip kesinleşmeden) konan haczin hükümsüz olacağı-
Yetki itirazının kabulü üzerine yetkili icra dairesine yapılacak itirazlar da 5 günlük süreye tabi olup,yetkili yerde borca yapılan itirazın esastan görüşülerek karar verilmesi gerekeceği-