3. HD. 28.01.2016 T. E: 2015/14176, K: 991-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkin davalarda, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarının adalete uygun olması gerektiği, takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
3. HD. 26.01.2016 T. E: 2015/6763, K: 665-
Haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda tüm belgeler davaya esas yaralanmadan kaynaklı gider gibi hesap yapılmış olsa da sunulan belgelerin davacının yaralanması ile uyumlu olup olmadığı konusunda doktor bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının, davalının müteahhidi olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, projeye aykırı olarak balkonda kullanılan cam korkulukların kendiliğinden kırılması neticesi küçük çocuğunun balkondan düşerek hayatını kaybetmesi nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu uyuşmazlıkta, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarının az olduğu-
Mirasçıların mirasbırakanın açmış olduğu davalara devam edebileceği (TMK. mad. 599)- Manevi tazminatın takdirinde TBK. mad. 56'da yer alan özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulması gerektiği- Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davalarda, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği-
Darp edilme sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararının giderilmesi istemiyle açılan davada, TBK. mad. 56 gereği hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği- Kusur durumu, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı yararına takdir olunan manevi tazminat miktarı az olduğundan daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmesinin gerektiği-
Davacının kimlik bilgileri, davalı şirketin bayi çalışanı olan üçüncü kişi tarafından temin edilen nüfus cüzdanı fotokopisi kullanılmak sureti ile ele geçirilerek adına birden fazla abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin acentesi olan dava dışı şirketler kimlik belgelerini alıp sözleşmeyi bayii olarak imzalarken gerekli özeni göstermedikleri, T...Ş.. bayiisini iyi seçmeyerek ve onu yeterince eğitip denetlemeyerek davacının zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmakla davalı şirketin acentesinin yapmış olduğu işlem dolayısıyla davacının oluşan zararından işlemi yapan bayi ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, öte yandan davacının davasını, müteselsil sorumlulardan her ikisine birlikte yöneltebileceği gibi, dilerse bunlardan sadece bir tanesine karşı da dava açabileceği-
Somut olayda davacıya zararlandırıcı olay neticesinde sol diz crush yaralanması teşhisi konulduğu, Adli Tıp Genel Kurulunca verilen rapora göre bu arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinden sürekli maluliyetine yer olmadığına karar verildiği, ancak iyileşme süresinin 26.06.2006 tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğine ve bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğinden, bu süre zarfında %100 oranında malul sayılması gerektiği bildirildiğinden ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili olmayan işçisine veya mirasçılarına işçilik alacakları (ücret, kıdem tazminatı vs.) karşılığı yaptığı ödemeler tazminatlardan indirilemeyeceğinden, tüm yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 46 ve 47. maddeleri ve yargısal içtihatlar doğrultusunda davacının maddi ve manevi tazminat davaları yönünden olumlu bir karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen nedenlerle her iki davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hakaret ve yaralama eylemi nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin davada, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. mad. 47(TBK. mad. 56)'ye göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olmalısı gerektiği- Olayın gelişimi, yaralanma derecesi, özellikle olay tarihi gözetildiğinde; davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fazla olduğu-