İlk Derece Mahkemesince; borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek aldırılan raporda taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının olmadığı taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmış olduğu belirtilerek taşınmazın kıymet takdirine itiraz dosyasındaki rapor tarihindeki sadece arsa değerinin 280.820.00 TL olarak belirlendiği, icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih olan 26.10.2017 tarihinde taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmamış olduğu ve değer tespitinin de bu haliyle yapıldığı, mahkemece icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih 26.10.2017 tarihindeki taşınmazın durumu ile değerinin tespit etmesi gerekeceği, kaldı ki şikayete konu taşınmazın kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıldığı ve taşınmazın diğer malikleri tarafından da binanın depreme dayanıklı olarak yeniden inşaatı için anlaştıkları da dosya arasına sunulan belgelerden de anlaşıldığından, mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile yeniden keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın 26.10.2017 tarihindeki durumu ile tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin (320.000,00 TL'nin) üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun şikayet dilekçesinde ihaleye konu dairenin yüz ölçümün satış ilanı ve şartname de düşük olarak gösterildiğini bu hususun taşınmazın değeri açısından ihaleye katılımı etkilediğini ileri sürdüğü, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yasal sürede kıymet takdirine itirazda bulunduğu bu durumda kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararın ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkün olup Bölge Adliye Mahkemesinin yargılanmış ve hükme bağlanmış bir hususun tekrar başka bir mahkemede tartışmaya açılmasının mümkün olmadığı yönündeki gerekçesinin doğru olmadığı- Mahkemece tespit edilen değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikayet konusu 230.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 275.000,00 TL'ye ihale edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek, mahkemece alınan raporda taşınmazın değerinin 250.252,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece tespit edilen bu değerin, ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olduğu, Dairemizin değişen içtihatlarına göre tespit edilen değer ihale bedelinin altında olsa dahi ihaleye muhammen bedelin altında başlanıldığı için ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğu bu anlamda muhammen bedelin üzerinde ihale edilmesinin zarar unsurunun oluşmadığı anlamına gelmeyeceği dolayısıyla mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
İcra müdürlüğünce taşınmazın değeri 6.000.000 TL belirlenmiş iken, alacaklı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmesi sonucu ............ İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile taşınmazın değerinin 2.924.723 TL’ye düşürüldüğü ve satışın da bu değer üzerinden yapıldığı, kararın kesin olması nedeni ile borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulamadığı, bu durumun borçlunun aleyhine olduğu, bu nedenle borçlu kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunmamış olsa bile ihalenin feshi davasında kıymet takdirine itirazının incelenmesinin gerektiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürdüğü taşınmazın değerinin gerçek değerinden çok daha düşük tespit edildiği itirazı kapsamında, borçlunun kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin (İİK’nun 83/c maddesi uyarınca eklentilerin de ipotek kapsamında kaldığı ve yine İİK’nun 128/son uyarınca ticari ve ekonomik bütünlük arz eden malların birlikte satılması gerektiği hususuna dikkat edilerek), ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince; 28.11.2019 tarihli bilirkişi raporlarında keşif tarihi olarak sehven yazılan 22.09.2019 tarihi esas alınarak ihalelerin feshine karar verilmiş ise de; keşif zabıtlarının incelenmesinde 22.11.2019 tarihinde keşfe gidildiği, bu durumda iki yıllık süre, icra müdürlüğünün kıymet takdiri keşif tarihi olan 22.11.2019 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 15.10.2021 günü itibariyle İİK'nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmediğinden bu hususun fesih nedeni olarak kabulünün doğru olmadığı-
İhaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin icra müdürlüğünce yaptırıldığının, borçlunun taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, icra hukuk mahkemesinin şikayetin kabulüne, taşınmazın değerinin tespitine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler tarafından icra müdürlüğünün keşif tarihi itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmiş olup, iki yıllık süre, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağından, satış tarihi itibariyle İİK'nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği, bu durumda kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, bu husus re'sen gözetilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce gayrimenkul değerleme uzmanından aldırılan kıymet takdir raporları ile itiraz üzerine mahkemece bilirkişi kurulundan aldırılan kıymet taktir raporu, günümüz ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde; taşınmazın değerinin, 2019 yılında daha yüksek belirlenmiş iken 30.03.2021 itibariyle hangi gerekçe ile düştüğüne dair net değerlendirmeler içermediği, bu haliyle ihale konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilemediği, ayrıca şikayetçi tarafından sunulan, ............ Asliye Ticaret Mahkemesinin ................ E. sayılı ortaklıktan çıkarılma davasında, şikayetçi şirketin mal varlığının tespiti için aldırılan, bilirkişi raporunda; ihale konusu taşınmazın değerinin 30.09.2021 tarihi itibariyle 41.210.500,00 TL olarak tespit edildiği de görülmekle, kıymet takdir raporlarında, ihale konusu taşınmazın tespit edilen değerleri arasında fahiş fark bulunduğu anlaşılmakta olup bu durumda, ihalenin feshi davasına bakan mahkemece, raporlar arası farklı değerlendirmelerin neden kaynaklandığının tespiti ile denetime elverişli ayrıntılı bir rapor alınmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekeceği, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmazın vasfı da gözetilerek; gayrimenkul değerleme uzmanı, inşaat mühendisi, harita mühendisi ve makine mühendisinden oluşacak konusunda uzman bilirkişiler kurulu marifeti ile mahallinde keşif yapılarak, taşınmazın değerine yönelik itirazlar denetlenerek, satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle (icra müdürlüğü keşif tarihi 30.03.2021) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kıymet takdirine itiraz edenin, gerekli masraf ve bilirkişi ücreti olarak ifade edilen miktarı mahkemenin tespiti olmaksızın ilgili dosyaya yatıramayacağı, dolayısıyla uygulamada da kıymet takdirine itiraz şikâyetinin "masraf bulunmaması nedeniyle esasa girilmeksizin usulden reddedilebilmesi" için İİK. m.128/a-1'de de "gerekli masraf ve ücretin mahkemece belirlenip itiraz edene bildirilmesi" nin arandığı - Mahkemece gerekli masraf ve bilirkişi ücretinin belirlenerek şikâyette bulunana bildirilmesine rağmen yatırılmaması hâlinde İİK. m. 128/a maddesinin işlerlik kazanacağı - Kıymet takdirine itiraz eden ilgilinin, "eksik masrafın mahkemece tamamlatılması yoluyla ne kadar miktarı hangi süre içinde yatırması gerektiğini" bilebilecek durumda olduğu ve yeniden bilirkişi incelemesi talep eden ilgilinin masrafı ve bilirkişi ücretini yatırmaması durumunda kıymet takdirine itirazın kesin olarak reddedilmesinde bir isabetsizlik ve Anayasanın 13 ve 36. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı -
İhale konusu geminin sicil kaydı ilgili Başkonsolosluktan istenmişse de, "sicil kaydı" yerine sicil kaydındaki bilgiler bildirildiğinden, sicil kaydının denetlemesinin mümkün olmadığı ve geminin sicil kaydının takip dosyasına sunulduğunun kabul edilemeyeceği- TTK 1384/2 ve 3 uyarınca, bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla satış ilanının gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama gönderilmesinin zorunlu olduğu- Satış ilanının geminin sicile kayıtlı malikine de gönderilmesi gerektiği, takip dosyasında ise satış ilanının gemi malikine ulaşıp ulaşmadığı denetlenemediği- Satış ilanının yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayınlanması gerektiği (TTK 1385)- Satış ilanı, "Trade Winds" adlı gazetede yapılmışsa da, maddenin gerekçesinde belirtilmiş olan bu gazetenin, Kanun taslağının hazırlandığı dönemde günlük basılmaktayken, satış ilanının yapıldığı tarihte "günlük" değil, "haftalık" basıldığı ve bu durumda yapılan ilanın kanuna aykırı olduğu- Geminin satışında TTK 1384 ve 1385'deki düzenlemelere uyulmadığı anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-