Satışın durdurulması ve kıymet takdiri yapılması isteminin reddi kararını şikayete ilişkin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı- Ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesh olunmuşsa tasfiye payından henüz bilanço düzenlenmemişse, bilançonun düzenlenmesi sonucu borçluya düşecek kar ve tasfiye payından veya borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların İİK'nın taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesi yolu ile ya da ortağın şirketten olan diğer alacaklarından alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini haiz olduğu- Bunun dışında şirket ortağı borçlunun şahsi borcu nedeniyle şirkete ait malvarlığının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
Covid 19 salgını sonrası dünyada ve ülkemizde meydana gelen ekonomik durgunluk, üretim süreçlerindeki yavaşlama sonunda fiyatlarda meydana gelen ani, orantısız yükselişle birlikte paranın alım gücündeki değişiklikler ile taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, 7343 sayılı Kanun ile mahcuz ya da merhun malların cebri satışında başlıca yöntem olan açık artırmanın elektronik ortama taşınması ile beraber muhammen değerin üzerinde sonuçlanan satışların artmış olması da dikkate alınarak, Dairemizce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsendiği-
Her ne kadar kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin ise ve süresinde itiraz hakkının kullanıldığı hallerde taşınmazın değerine yönelik yapılan şikayetin ihalenin feshi aşamasında dinlenilmesi gerekmekte ise de şikayet eden borçlu vekili kıymet takdirine itirazında ihale konusu taşınmazın değerinin yüksek tespit edildiğini ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmiş olup, mahkemece harç ve giderler süresinde yatırılmasına rağmen süresinde yatırılmadığından bahisle itirazın reddine karar verilmişse de şikayet eden borçlu vekili taşınmaz değerinin yüksek tespit edildiği itirazı ile mahkemeye başvuruda bulunduğu için artık ihalenin feshi şikayetinde kıymet takdirinin düşük tespit edildiğinden bahisle ihalenin feshini talep edemeyeceği, bu bakımdan ihalenin feshi şikayetinde, mahkemece taşınmaz değerinin icra keşif tarihi itibariyle tespit edilip, tespit edilen değerin muhammen bedelin üzerinde olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazlar nazara alınarak konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak ve rapor aldırılmak suretiyle, taşınmazın tespit edilecek değerinin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması hâlinde düşük değer üzerinden satışa başlandığı anlaşılacağından ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında ya da aynı olması hâlinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-