Resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçlarından dolayı icra takibi yapılamayacağı (TBK. 625) buna aykırı davranışın süresiz şikayete neden olacağı-
İİK mad. 16/I uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde şikayette bulunması gerekeceği-
Menfi tespit davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararı uyarınca takibin durmuş olacağı, duran icra takibinde icra işlemi yapılamayacağına göre alacaklı tarafa, alacağın tahsilini sağlar biçimde dosyada mevcut paranın ödenmesinin mümkün olmadığı-
İhtiyati tedbir kararının kapsamının açıklama ile daraltılamayacağı, genişletilemeyeceği veya yorumlanamayacağı; asliye hukuk mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararında açıkça icrai satışa engel olduğu belirtilmemiş olduğundan, alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, tedbir kararını veren mahkemece verilen yazı cevabında, tedbir kararının icrai satışa engel olduğu belirtilerek kapsamının tayin edildiği gerekçesi ile "satış talebinin reddi"ne ilişkin memur işleminin iptali istemiyle yapılan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mirasın reddedilmesi nedeni ile takip, şikayet eden borçlular yönünden iptal edildiğine göre, şikayetçilerin kendi adlarına kayıtlı olan ve şikayetçilere murisleri anne ve babalarından intikal eden taşınmazlardaki hisseleri üzerine konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Aynı taşınmazla ilgili olarak başka bir alacak için ortaklığın giderilmesine ilişkin karar alınması ve satış talebinde bulunulmasının, şikayetçinin anılan taşınmaz için yetki belgesi alıp sattırmasına engel olmadığı, diğer alacaklının dosyası ile ilgili olarak ihalenin feshine karar verilmesi halinde o ortaklığın giderilmesi davasına dayanılarak satış talep edilemeyeceği, bu durumda şikayetçi alacaklının yetki belgesi almakta hukuki yararının mevcut olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, takibe dayanak yapılan yabancı hakem heyeti tarafından verilen kararın tanınmadan ve tenfiz edilmeden, ayrıca kesinleşmeden icraya konulamayacağına ilişkin şikayet niteliğinde olduğu-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurunun 7 günlük süreye bağlı olup bu sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı ve hak düşürücü süre niteliğinde olduğu-
Limited şirketi, yetkili temsilcisi mahkemelerde temsil edeceğinden, şikayetçi şirket ortağına, şirket yetkilisi iddia edildiği gibi ölü ise kayyum tayin ettirilmesi ve atanacak kayyumun icazetinin sağlanması için süre verilip oluşacak sonuca göre şikayet hakkında karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 128/a maddesine göre 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet taktiri istenemez ise de , hacizli taşınmaz üzerine sonradan konulan haczin “yeni bir haciz” olup, bu yeni haciz nedeniyle, İİK’nun 128/II maddesi uyarınca satışı esas olmak üzere yeniden kıymet taktiri yapılması gerekeceği-