İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte “kesin borç ipoteği”ne dayanılmış ise yani doğmuş bir alacağın temini için düzenlenen ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ediyorsa başvurulacak yolun “ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip” olduğu, bu durumda İİK.nun 149. maddesi gereğince borçluya ve taşınmaz sahibi üçüncü kişiye birer icra emri gönderilmesi gerekeceği-
Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen şekil şartlarının icra kefaletleri hakkında da uygulanacağı- Sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından, kefaletin TBK’nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmış olmasının zorunlu olduğu-
İpotek akit tablosunun, kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarının içermemesi ve alacaklının İİK.nun 150/ı maddesinde öngörülen kişilerden olmaması halinde, alacaklının borçlular aleyhine “ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip” yaparak, borçlulara Örnek 6 icra emri gönderemeyeceği-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K. mad. 21/2 uyarınca tebliğ işlemi yapılamayacağı-Teb.K. mad. 32 uyarınca, satış ilanı tebliğ tarihi öğrenme tarihi kabul edileceğinden, yapılan icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet İİK. mad. 16/1 uyarınca öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece şikayetin süre yönünden reddi gerektiği-
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli olması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmayacağından "davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacağı ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiasının, her türlü delille kanıtlanabileceği" bilinerek davalının kullanımının davacının muvaffakatine dayandığı, intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçeleri ile davanın reddine ilişkin kararı isabetsiz olduğu-
KDV miktarına ilişkin şikayet başvurularının İİK mad. 16/II uyarınca “ bir hakkın yerine getirilmemesi” niteliğinde olup süreye bağlı olmadığı-
Borçlu vekili tarafından iflasın ertelenmesi talebiyle açılan davada Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ihtiyati tedbir kararı ile, ''...davacı şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına...'' karar verildiği, anılan karar açılan davaya ilişkin olarak (HUMK'nun 101 ve devamı) HMK 389-391 maddeleri gereğince verilen ihtiyati tedbir kararı olup, kararın 2 nolu bendinde açıkca “... hiç bir takip yapılmaması” denildiğinden tedbir kararından sonra takip başlatılamayacağı-
Tebligat Kanunu’nun 21/I maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin “2 numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih” olduğu- “Borçluların adreste bulunmadığı”nın kim tarafından ifade edildiğinin belirtilmeden yapılan tebligatların Tebligat Kanunu’nun 21/I ve yönetmeliğin 30 ve 35/I maddelerine aykırı sayılacağı-
Resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçlarından dolayı icra takibi yapılamayacağı (TBK. 625) buna aykırı davranışın süresiz şikayete neden olacağı-
Menfi tespit davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararı uyarınca takibin durmuş olacağı, duran icra takibinde icra işlemi yapılamayacağına göre alacaklı tarafa, alacağın tahsilini sağlar biçimde dosyada mevcut paranın ödenmesinin mümkün olmadığı-