Tüzel kişilerde istihkak iddiasında bulunma süresinin, tüzel kişinin temsil yetkisine sahip organının haczi öğrendiği tarihten başlatılmasında, bir diğer söyleyişle, tüzel kişinin dava açtırmaya yetkili merciinin hacze ıttıla tarihinin esas alınmasında yasal zorunluluğun bulunacağı-
Derneği, yönetim kurulunun temsil ettiği, yönetim kurulunun, bu hususta kendi üyelerinden birine veya bir kaçına yetki verebileceği-
Tüzel kişiler iradelerini organları aracılığı ile kullandıklarından, köy tüzel kişiliğinin haksız eylem sorumluluğunun benimsenip köyü temsil eden davalı muhtar yönünden ise istemin reddedilmesinin çelişkili ve usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davalı Belediye Başkanının eyleminin salt kişisel kusura bağlı haksız fiil mahiyetinde bulunmadığı, ancak hiçbir yasal nedene dayanmadan davacıya ait duvarın yıktırılması ile oluşan zararın -dava tarihi esas alınarak- hesaplanacak objektif değerinin davalılardan tahsilinin zorunlu olduğu, zira, davacı yıktırılan bahçe duvarının yeniden yaptırılarak eski haline getirilmesini bu mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin (ifa menfaatinin) ödenmesini talep etmiş olup, tazminat hukukunun ana ilkesinin, gerçek zararın dava tarihine göre hesaplanıp ödetilmesi olduğu-
Sicilden silinmiş kooperatif aleyhine açılan davada taraf teşkili–
Hukuki tasarruf ve fiilleri ile temsil ettiği tüzel kişiyi borç altına sokan organların kusurlu davranmış olmaları halinde, şahsen de sorumlu olabilecekleri–
Leyh ve aleyhte açılan tüm davalarda, köyü, muhtarın temsil edeceği–
Davalı şirketin eski temsilcisi aleyhine açılan davanın – «hasımda yanılma» «hasmın temsilcisinde yanılma» olduğundan– reddedilemeyeceği, gerçek temsilciye duruşma gününün tebliği gerekeceği–
İşçilerin başına yeterli ve deneyimli olmayan birisini görevlendiren işverenin, işyerinde meydana gelen işkazasından, davalı şirket yanında şahsen de sorumlu olduğu–