TTK'nun 7. maddesi kapsamında; ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi, ticari dava niteliğinde olduğundan TTK'nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabi olduğu; davacıların, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, istinaf dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından da davacıların, işbu dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurduğunun anlaşıldığı, 6325 s. K.’nun 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin yasaya aykırı bulunmadığı-
Elde ki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk yasası gereklerini "anlaşmazlık tutanağının getirilmesi" istemek yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK'nin 115/3. maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvuran ancak arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmadığına dair tutanağı ibraz etmediği anlaşılan davacıya arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibrazı için bir haftalık kesin süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerektiği- Davacının yargılamanın hiçbir aşamasında anlaşmazlık tutanağının var olduğunu dahi iddia etmediğinden bahisle anlaşmazlık tutanağının ibrazı için süre verilmeksizin davanın reddine karar verilmişse de, bölge adliye mahkemesince, davacıya anlaşmazlık tutanağını sunması için kesin süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İki tacir arasında görülen kira bedelinin tespiti davalarının ticari dava niteliğinde olduğundan TTK m. 5/A gereğince bu tür davalarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu-
Davacı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve tecavüzün ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürdüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği ve bu nedenle uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tacirler arasındaki, bir miktar para borcundan, borçlu olunmadığına dair, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; arabulucuya başvurmak dava şartı olarak kabul edildiğinden, TTK’nın 5/A ve 6325 s. K.'nun 18/A maddesi 2. bendi son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılamayacağından dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararda isabetsizlik görülmediği-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı- "Davaların yığılması" şeklinde açılan "itirazın iptali davası" ile "menfi tespit davasının" tefriki ile itirazın iptali davasında arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi, menfi tespit davası yönünden ise dava değeri üzerinden harç eksikliği ikmal edilerek davanın görülmesi gerektiği-
Davanın tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu tür davaların Tüketici Mahkemelerinde görüleceğinden davanın ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığı- Bir tarafın tüketici olduğu davaların ticari dava sayılamayacağından dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına girmeyeceği; bu nedenle ilk derece mahkemesinin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce “arabuluculuğa" gidilmesinin zorunlu olmadığı, arabulucuya gidilmiş olmasının bir “dava şartı” olmadığı-
Arabulucunun, görevlendirmeyi yapan adliye arabuluculuk bürosunun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamayacağı, karşı tarafın en geç ilk toplantıda, yerleşim yeri ve işin yapıldığı yere ilişkin belgelerini sunmak suretiyle adliye arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebileceği, bu durumda arabulucunun, dosyayı derhal ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere adliye arabuluculuk bürosuna teslim edeceği- Talep eden tarafından ihtiyari olarak Batman arabuluculuk bürosuna başvurduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Batman Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği-