Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığının tanık beyanları, HTS kayıtları, (bilirkişi vasıtasıyla incelenen ve içindeki fotoğraflara yönelik rapor düzenlenen) cep telefonu kayıtlarıyla sabit bulunduğu- Erkeğin kadına yönelik şiddetinin sürekli olduğu (tanık beyanı), erkeğin "sadakatsizliğin delili olarak sunulan video kaydının evlilik öncesine ait olduğu" savunmasının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında ileri sürülmediği, istinaf aşamasındaki iddiaya itibar edilemeyeceği- Erkeğe verilen kusurun tanık beyanlarıyla ispatlandığı, kadına verilen erkeğe küfür onur kırıcı söylem ve hakaret ettiğine yönelik tanık beyanının sadece bir olaya ilişkin olması sebebi ile af kapsamında kalmakla kusur olmaktan çıkartılması gerektiği- Kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 800,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Müşterek çocuğun özel okul eğitimiyle ilgili davalı eğitim kurumu ve dava dışı baba/eş arasında imzalanan sözleşmede taraf olarak yer almayan davacı eşin, TMK m. 188, 189 ve 327 çerçevesinde, dava dışı eşle birlikte eğitim bedelinden müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği- "Müşterek üç çocuğun, birden çok eğitim yılı boyunca özel okulda eğitim aldığı gözetildiğinde, "çocukların davacı annenin rızası dışında özel okula kaydettirildiği" iddiasının genel hayat tecrübesi ile bağdaşmadığı, çocuğun eğitim giderinden kanun gereği anne ve babanın birlikte sorumlu olduğu, özel okula kayıt işlemi ve bundan doğan eğitim giderlerinin günümüz koşullarında evlilik birliğinin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının temsil yetkisinin aşıldığı yönünde hâkim müdahalesini talep ettiği yönünde herhangi bir savunmada bulunmadığı, sorumluluğun sözleşmeden değil kanundan kaynaklandığı ve bu nedenle uyuşmazlığın sözleşmenin nispiliği ilkesiyle çözümlenemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin hayatta olup olmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerektiği-
Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekeceği, somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, desteğin kaza tarihinde 5 yaşında olduğunun, anne ve babasına destek olacağının kabul edildiği, ancak davacı anne ve babadan yetiştirme giderinin tenzil edilmediği, oysa, 5 yaşındaki desteğin 18 yaşında kazanç elde etmeye başlayacağının, davacı anne ve babanın yetiştirme gideri yapacağının kabul edilmesi gerekeceği, açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekeceği- Desteğin ve davacı anne-babanın TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi), aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle (kararı yalnızca davalının temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması) daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacılar lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesinim doğru olmadığı-
Kaza tespit tutanağı ile Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kabulü arasında açık çelişki olduğundan hakem heyetince “İTÜ” veya “Karayolları Fen Heyeti” gibi kuruluşlardan oluşturulacak heyetten denetime açık, ayrıntılı ve kusur oranlarının belirtildiği raporun aldırılması gerektiği- Aktüer bilirkişi raporunda yetiştirme gideri olarak anne baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 oranında yetiştirme giderinin düşülerek hazırlanan ek rapora göre karar verilmesi gerektiği-
Basit yargılama usulüne tabî olan pek çok dava ve işin sözlük anlamıyla “basit” davalar olmadığı- Nafakanın arttırılmasına ilişkin davada duruşma yapılarak inceleme yapılmasının zorunlu olduğu-
Çocukların bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanmasının zorunlu olması gerektiğinden, çocuğun ihtiyaçlarına uygun bir iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Daire ilkelerine göre; anne çalışmıyorsa sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesinin gerekeceği-
Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5'er, anne çalışmıyorsa, sadece babadan %5 oranında yetiştirme gideri düşülmesi gerekeceği- 2918 sayılı KTK.'nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b. maddesi hükümlerine göre, davalı ... bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olanın, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesi olduğu, kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemenin sigortanın sorumluluğunda olduğu, bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşulların yerine getirilmiş olacağı-
Ergin olan davacının örgün eğitime devam etmediği, devam mecburiyeti ve okulu bitirmek için belli bir süre şartı olmayan açık liseye kayıt yaptırarak, iki buçuk yılda bitirilebilecek okula yaklaşık yedi yıla yakın süre kayıt yenileyip kaydın açık tuttuğu, bu okula kayıtlı olmanın çalışmaya engel olmadığı anlaşıldığından, davacının TMK. mad. 328/2 kapsamında nafaka isteme hakkı isteyemeyeceği, bu talebinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olacağı-