Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak arsa üzerine yüklenici tarafından yapılan imalatın bedelinin tahsili talep edilen davanın talep sonucu, önceki tapu iptal ve tescil davasınınkiyle farklı olduğundan, önceki davanın, 818 s. BK. mad. 133/2 uyarınca zamanaşımını kestiğinin ve buna bağlı olarak aynı yasanın 135. maddesi uyarına yeni bir zamanaşımı süresinin başladığının kabul edilemeyeceği- Taraflar arasındaki ...1987 tarihi adi yazılı sözleşme uyarınca, davacı tarafça, inşaatın %57 seviyesine kadar getirildiği ve 1989-1990 yıllarında inşaatı bu seviyede bıraktığı belirlenmiş olduğundan, sözleşmenin geçerli hale gelmediği olgusunun anılan bu tarihlerde ortaya çıkmış olduğu ve davacı yüklenicinin, ancak inşaatı terk ettiği bu tarihlerden itibaren imalat bedeli alacağını talep edebileceği-
Hükümden sonra zamanaşımının vaki olduğu yolundaki iddianın hüküm ile tebliğ tarihine göre yerinde görülmesi halinde, esasa yönelik inceleme yapılmayıp, şayet diğer taraftan zamanaşımını kesen ve tahkikata muhtaç sebeplerin ileriye sürülmesi halinde bunların mahkemesince tahkik ve tetkik edilmesi için hükmün bozulması gerektiği- Sürenin yıl olarak belirlenmiş olması halinde, ilk günün hesaba katılacağı- Haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, karar tarihi ile bu kararın taraflara tebliğ tarihi arasında on yıllık zamanaşımı süresi (eBK. mad. 135/2) geçmiş olup, bu husus defi olarak ileri sürüldüğünden temyiz mahkemesinin bu def'iyi öncelikle incelemesi gerektiği-
Hüküm tarihi ile tebliğ tarihi arasındaki süre belirlenip, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 135/2 maddesi uyarınca zamanaşımının dolup dolmadığının araştırılarak değerlendirilmesi gerektiği-
İşveren ve işçi arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesine dayandığı, işçinin sözleşmeye aykırı şekilde işverene zarar vermesi halinde, işverenin zararının tazmini amacı ile açacağı dava da tazminat niteliğinde olduğundan on yıllık zaman aşımına tabi olduğu- Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK. mad.141/2 uyarınca zamanaşımı definin davacının açık muvafakati ile veya cevap dilekçesinin ıslahı yolu ile de yapılabileceği- Uyuşmazlıkta, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde yapılan zamanaşımı itirazının, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinde dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirdiği- Dava açılması veya icra takibi yapılmasının, zamanaşımını kesen nedenlerden olduğu; zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işleyeceği-
Davalı vekilinin cevap dilekçesi duruşmada okunup davacıya tebliğ edilmemişse dei yargılama safahatında düzenlenen bilirkişi raporunda açıkça gecikmiş zamanaşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak ikinci bir şık olarak hesaplama yapılmış, ve davacı vekili bu raporu tebliğ alarak zamanaşımı itirazından haberdar olduğundan ve rapora itirazlarını bildirdiği dilekçede gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı çıktıklarına ilişkin bir beyanda bulunmadığından ve bu tarihten sonraki yargılama sürecinde de gecikmiş zamanaşımına bir itirazda bulunmamış olduğundan, davaya karşı gecikmiş zamanaşımı itirazını dikkate alan ancak süresinde yapılmayan ıslaha karşı zamanaşımını dikkate almayan bir rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Yukarıda açıklandığı üzere dava 1086 sayılı yasa döneminde açılmıştır. Davacı gecikmiş zamanaşımı itirazına açıkça itiraz etmediğinden davaya karşı yapılan gecikmiş zamanaşımı itirazı geçerli olup dikkate alınmalıdır.
Nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekeceği-
Haksız elkoyma nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin davanın aracın iadesine ilişkin hüküm içeren ceza mahkemesinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Hüküm ile kararın tebliği arasında 10 sene veya daha fazla bir müddet geçmiş olması halinde esasa girilerek temyiz incelemesi yapılamayacağı-
İşverence yapılan feshin ardından henüz ihbar tazminatı ödenmediği sırada işçinin emeklilik için başvurusunun işçinin emeklilik sebebiyle feshi anlamına gelmeyeceği- Yaş koşulu hariç emeklilik şartını tamamlayan işçinin işyerinden ayrılarak kıdem tazminatına hak kazanacağı- Kıdem ve ihbar tazminatında ve tazminatında ve tazminat niteliğindeki diğer işçilik alacaklarında zamanaşımı süresinin on yıl olduğu- İzin ücretinde zamanaşımı süresinin iş akdinin feshi tarihinden itibaren başladığı- Faiz alacağının asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olduğu- Çalışma Müdürlüğünce alacağın inkar edilmesinin zamanaşımını keseceği- Zamanaşımı def'inden önceden feragat yapılamayacağı- Zamanaşımının en geç cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği- Islah dilekçesinin tebliğinden itibaren en geç iki hafta içinde ıslaha karşı zamanaşımının ileri sürülebileceği- Cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla davanın ilerideki aşamalarında zamanaşımı def'inin ileri sürülebileceği-