Davacı ile keşideci-borçlu arasında, bononun ilk olarak takibe konulduğu tarihten önce de süregelen husumet bulunduğundan davacının söz konusu bonoya karşı muvazaa iddiasında bulanabileceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıda olduğundan, davalı temlik alacaklısına, temlikinin gerçek bir borç ilişkisine dayalı olduğunu ispat etmesi için imkan tanınması, bu husustaki savunma ve delilleri araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı  vekilince duruşmalı  temyiz edilmiştir.   Temyize konu karar niteli ...