. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; öncelikle, dava konusu 644, 687, 811, 821, 823, 838, 867, 873, 874 ve 1096 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden önce kamulaştırılarak 13.06.2000 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, dolayısıyla bu taşınmazlarda davalılar ya da murislerinin kayıt maliki olmadıkları gözetilerek, anılan taşınmazlar hakkındaki davanın, davalıların taraf sıfatı nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği, Diğer taşınmazlar bakımından ise somut olayda kök muris A. Alyüz’ün 08.03.1968 tarihli resmî akitle oğulları (davalıların murisleri) M. A. Alyüz ile H. Alyüz’e temlik ettiği 38 adet taşınmaz nedeniyle davacının 1982 yılında tenkis isteğiyle açtığı davadan 15.04.1985 tarihinde feragat etmesi, feragat tarihinden önce 1000 parsel sayılı taşınmazın 12.04.1985 tarihinde M. A. Alyüz ile H. Alyüz tarafından davacıya satış suretiyle temlik edilmesi, yine 3469 parsel sayılı taşınmazda muristen intikal eden 8/12 payın da 02.12.1994 tarihinde davacıya devredilmesi olguları ile dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava konusu taşınmazların paylaşımı konusunda kardeşleri (davalıların murisleri) ile anlaştığının kabul edilip edilemeyeceği, tüm bu süreç ve aradan uzun yıllar geçtikten sonra bu defa muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davayı açmış olmasının dava açma hakkının kötüye kullanılması niteliğinde sayılıp sayılamayacağı, Burada varılacak sonuca ve dava dilekçesi içeriğine göre 08.03.1968 tarihli resmi akitle devri yapılan tüm taşınmazlar hakkında dava açıldığı, resmi akitte ise Durhasan Köyünde bulunan taşınmazların parsel numaralarının 93, 96, 206, 232, 423, 751 ve 765 olmasına rağmen dava dilekçesinde 92, 95, 205, 231, 422, 750 ve 764 olarak yazılı olduğu ve bu taşınmazların dosya arasına alınan tapu kayıtlarına göre davanın tarafları ve murisleri ile bir ilgisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, parsel numaralarındaki hata hakkında davacı tarafın herhangi bir düzeltme talebi olmadığından mahkemece Durhasan Köyünde bulunan taşınmazların resmî akitte yazılı parsel numaralarına göre tapu kayıtları getirtilmeden karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, bu bağlamda doğru tapu kayıtları getirtilerek taşınmazların davalılar ya da murisleri adına kayıtlı olup olmadığının tespiti sonrasında hem bu taşınmazlar hem de dava konusu (644, 687, 811, 821, 823, 838, 867, 873, 874 ve 1096 parsel sayılı taşınmazlar ile davacının temyiz istemi reddedildiğinden hakkında daha önce verilen ret kararı kesinleşen 1000 parsel sayılı taşınmaz dışındaki) diğer taşınmazlar bakımından kök muris A. Alyüz tarafından 08.03.1968 tarihinde satış suretiyle yapılan temlikin 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığının incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekip gerekmediği-

1. Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince yapılan incele ...