Davacının muvazaalı işleme dayalı iddiasını yazılı delille ispat edemediğinden davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun vesair delil'', ''her türlü yasal delil'' , açıklamalarının yemin delilini de kapsadığı ve davacının dava dilekçesinde " her türlü yasal delil" deliline dayandığından davacının davasını ispat için yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonuca gidilmesi gerekeceği- Muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temliki yapılmışsa bu tescilin yolsuz bir tescil hükmünde olduğu- Muvazaalı sözleşmeler yapıldığı andan itibaren taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurmayacağından açılan dava sonunda verilen kararın, yenilik doğurucu (inşaî) bir hüküm değil, açıklayıcı (ihdasî) bir hüküm durumunda olduğu- Muvazaanın taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, muvazaanın mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmeyeceği-

Davacı vekili; davacının Ç. ili, E. ilçesi, S. köyü 61 parselde tapuya kayıtlı bulunan taşınmazını 07/06/2006 tarihinde oğlu T. F.'in nişanlısı olan davalı Y. K.'a ivazsız olarak devrettiğini, ancak tapuda ferağ işlemi sırasında satın alınmış gibi iş ...